Aceleten kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çabucak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Düşkünleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek
Çentmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kertmek
Efkârlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzülmek, Tasalanmak, Kaygılanmak
Faziletsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erdemsiz
Yararsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beyhude, Boş, Çöp, Eğreti, Faydasız, Gereksiz, Kısır, Nafile
Yanıltmaca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mugalata
Eskiden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evvelce, Evveller, Geçmişte
Kalkınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlerlemek, İnkişaf Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Rehber kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Kılavuz, Önder, Yönetici
Mahrum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoksun
Hidrosfer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suyuvar, Suküre, Su Yuvarı
Viyaklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağlamak, Çığırmak
Davet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak
Uysal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçimli, Yumuşak Başlı, İtaatli, Munis, Söze Bakan, Yumuşak, Yüzüyola
Bitişik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapışık, Kavuşuk, Yandaki, Komşu
Kıyık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çuvaldız
Prim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mükâfat, Kesenek, Ödül
Haklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Yerinde, Uygun, Ülevli
Yârenlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaşlık, Muhabbet, Sohbet, Söyleşi, Dostluk, Şakalaşma, Şaka
Kökten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temelden, Cezri
Wc kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tuvalet
Yağma Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yağmalamak
Teeddüp Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılmak, Utanmak
Fren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durduraç, Eğleç
Ekin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kültür, Tahıl Tarlası, Hars
Nahiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölge, Bucak, Kamun
Yolkesen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Harami
Girişimci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müteşebbis
Müteakip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ardıl, Ardı Sıra, Arkadan Gelen, Ardı Sıra Gelen
Siklamen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tavşankulağı, Buhurumeryem
Üçkâğıtçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kartbasan, Kumarbaz, Leylaç
Evlat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oğul, Kız, Soy, Çocuk, Çocuklar, Döl, Yavru
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.