Şeb kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Gece
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Merhamet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımak
Kararmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Siyahlaşmak, Kederlenmek, Canı Sıkılmak
Zehir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağu, Ağı, Sem, Acı, Keder, Ot, Sıkıntı, Zıkkım
Olasılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtimal
El İşi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşleme
İletmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Çattırmak, Getirmek, Götürmek, Nakletmek, Vermek, Ulaştırmak
Sevda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevgi, Aşk, İstek, Heves
Müstacel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İvedi, Acele
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Bile Bile kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasten
İlk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birinci, Evvelki, Önceki, Evvel, Ön
Fıkra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Latife, Nükteli Hikayecik, Anekdot
Uzaklaştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Azletmek, Çıkarmak, Kovmak, Kurtarmak, Sökmek
Asimilasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benzeşme, Özümleme, Eritme
Kayarto kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Melun
Sallakhane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mezbaha
Erkânıharp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurmay
Yazık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Günah
Fakirlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoksulluk, Zaruret
Silecek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paspas
Yön kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cihet, Cephe, Husus, İstikamet, Semt, Taraf, Veçhe, Yan
Gün Doğusu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğu
Yem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olta
Haczetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girev Götürmek
Sebat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direnme, Direşim, Dura, Direşme
Blucin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kot
Belli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşikâr, Muayyen, Belirli, Açık, Sade, Aleni, Malum, Ortada Olan, Bedih, Zahir, Mahsus, Maruf, Vazıh
Sonra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müteakiben, Keyin, Bilahare, İleri
Zarf Fiil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulaç, Belirteç Eylem
Yoğalmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yok Olmak, Telef Olmak
Musandıra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüklük
Parke Taşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seki Taşı
Taşlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hakaret, Hiciv
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.