İlk kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Birinci, Evvelki, Önceki, Evvel, Ön
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Münhani kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğri
Bozkır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çöl, Düz, Step
Sürekli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Daimi, Daimî, Devamlı, Durmadan, Kalıcı, Temelli
Rehin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutu
Radyatör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Petek, Isıtaç, Soğutaç
Bölünmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üleşmek
Müslüman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dindar, Mümin
Müebbet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz, Ömürlük, Yaşadıkça
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Yüzölçümü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mesahai Sathiye
Ahit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ant, Antlaşma, Yemin, Devir, Zaman, Söz Verme
Tepir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elek
Vekil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakan, Milletvekili, Sözcü, Mebus, Yeke, Temsilci
Natık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hatip
Hercümerç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışıklık, Kargaşa
Yaydırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tevzi
Tümsayı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adedi Mürettep
Artı Uç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anot, Pozitif Elektrot
Garanti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teminat, Güvence
Kontrolör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denetimci, Denetçi, Kontrol
Bütünlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlanmak
Peşkeş Çekmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Peşkeş Etmek
Yırtık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Patlak, Pejmürde, Arsız
Kabare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meyhane
Yortmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koşmak
Yeis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Umutsuzluk, Karamsarlık, Üzüntü, Ümitsizlik
Zevce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Karı, Hatun
Harcırah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yolluk, Yol Harcı
Öte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çok, O Taraf, Üst
İnanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Güvenmek, Kani Olmak, Yutmak, İman Etmek
Spekülasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vurgun, Düzen; Kurgu, Saptırma
Gönül Borçlusu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Minnettar
Kaderci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazgıcı
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.