Şabalıt kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kestane
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Omuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çiğin, Dal
Muğlâk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşılmaz, Çapraşık, Karışık
Faydalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yararlı, Hayır
Evkaf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vakıflar
Tedenni Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek, Gerilemek
Hezen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dal, Değnek, Sopa
Deniz Boyu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı, Sahil
Canhıraş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Üzücü, Yürek Paralayan, İç Acıtan, Kulak Tırmalayan, Tüyler Ürpertici
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Yumuşaklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Letafet, Müsamaha
Tepe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Höyük, Yığın
Buhar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buğu
Südremek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş Olmak, Esrimek
Kom kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağıl; Yayla Evi; Köy, Çiftlik
Denetlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak, Teftiş Etmek, Murakabe Etmek, Kontrol Etmek
Bukanak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayak
Üstün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Faik, Kudretli, Kuvvetli, Seçkin, Üst Gelen, Yenen, Kazanan, Daha Elverişli
Aylık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maaş, Mahiye
Coşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Galeyan
Boşlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhmal, Bırakmak, Sermek
İmik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Gırtlak, Bıngıldak
Lafakan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Çarpıntı
Tembel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erincek, Kalp, Uyuşuk, Üşengeç
Sentez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bileşim
Telhis Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özetlemek
Ayak Tabanı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aya
Verim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bereket, Semere, Mahsul, Randıman, Mahsuldarlık, Mahsul
Vecize kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özlü Söz, Özdeyiş
Azletmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Uzaklaştırmak, Azat Etmek, Kenar Etmek
Dilek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstek, Arzu, Murat, Temenni, Talep, İrade, Rica
Gümüş Varak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Varak
İhya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlandırma, Diriltme, Dirim Verme; Geliştirme, Güçlendirme; Umut, Erinç Verme
Buat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kutu
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.