İntikal kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Geçme, Geçiş, Geçit, Anlama, Kavrama
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Sezinlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sezmek
Tezvirat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Böhtan, İftira
Hijyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlık, Sağlık Bilgisi, Temiz, Sağlık Koruma
Sulu Zırtlak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Limon
Balyalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Balya Yapmak, Denk Yapmak
Faal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalışkan, Hamarat, Canlı, Aktif, Etkin, Cevval, Hareketli
Sükûnet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Dinginlik, Hareketsizlik, Sessizlik, Huzur, Rahat, Sükûn, Dinme, Yatışma, Devinimsizlik
Yol Halısı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yolluk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Abiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Tuvalet
Büyükler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erkân, Kibar
Sömestir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yarıyıl
Network kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilişim Ağı
Ahiret Yolculuğu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
Ölçek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çap, Kadran, Mikyas
Çabucacık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
Kuzulamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yavrulamak
Dilek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstek, Arzu, Murat, Temenni, Talep, İrade, Rica
Çakım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıvılcım, Şimşek
Ihmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oturmak
Otamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tedavi Etmek
Haramzade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Piç
Toprak Kayması kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Heyelan
Aktarılma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devir
Yağmalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Garet Etmek, Talan Etmek
Siktirici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Aşağılık, Bayağı
Ataletli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mıymıntı
Çağdışı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köhne
Kibar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kostak, İnce, Nazik, Zarif, Değerli, Efendi, Seçkin, Soylu, Zengin, Şık, Köklü
Sağıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savdırmak, Teşfiye Etmek
Kabak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Dazlak, Evvel, Ham, Kaba
Parametrik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değişken
İstismarcılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sömürücülük
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.