Örnek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Emsal, Göstermelik, Misal, Numune, Biçim, Şekil, Model, Tıpkısı, Misil
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Töz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Cevher, Kök, Temel
Neşet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğmak
Fehmetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Kavramak
Seyelan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akma, Akıntı
Atkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşarp, Kaşkol
Kutsama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takdis
Çarçur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ziyan
Kabadayı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yılmaz, Korkusuz, Babayiğit, Külhanbeyi, Dayı, Efe, Koçu, Yürekli
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Taalluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlişik, İlgi
Vuruşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müsademe, Dövüş
Kayın Peder kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynata
Tanıtma Kartı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kimlik
Tebligat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bildiri, Bildirimler, Bildiriş
Aitlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlişkinlik
Munis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevimli, Uygun, Uysal, Alışılan, Cana Yakın, Adamcıl
Muta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Veri
Beğenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rağbet
Gocunmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acışmak, Çekinmek, Kaçınmak, Üstüne Götürmek, Alınmak
Kurs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çörek, Ağırşak
Dasitan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Destan
Tangırdamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gürüldemek
Safi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katıksız, Net, Sadece, Duru, Sadece, Temiz, Yalnız, Som
Bukağılamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kösteklemek
Müslim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müslüman
Diploma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeterlilik Belgesi, İcazet, Lisans Belgesi, İcazetname, Şahadetname
Son kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıbet, Geri, Hudut, Nihai, Nihayet, Olanca, Ölüm, Sınır, Uç, Bitim, Etene
Şantaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkutma, Gocundurma
Gizci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çaşıt, Casus
Haddinden Fazla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
Böbürlenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Böbür
Nişasta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ket
Öncecilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnisiyatif
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.