Son kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Akıbet, Geri, Hudut, Nihai, Nihayet, Olanca, Ölüm, Sınır, Uç, Bitim, Etene
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kıyam Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayaklanmak, Başkaldırmak
Hatalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kusurlu, Suçlu, Yanlış
Koşut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koşa, Paralel, Muvazi
Anne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aba, Ana, Kocakarı, Nene, Valide
Moren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşlaşma
Utangan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Utangaç, Sıkılgan, Mahcup
Algın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cılız, Vurgun, Zayıf
Karışık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzensiz, Bozuk, Bulaşık, Çapraşık, Dağınık, Girift, Jülide, Karanlık, Karma, Katışık, Kompleks, Melez, Muğlak, Pis
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kardeşlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beraberlik, Birlik
Anlayışsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşüncesiz, Dümbelek, Geri, Köylü
Kusmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltmak, Reddetmek
Otoş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Trafik Magandası
Ölçüsünde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kadar
Yersiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gereksiz, Boşuna, Abes, Anlamsız, Fuzuli, Uygunsuz
İzoterm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşısı Eğrisi, Eş Sıcak
Göynük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanık
Şorolop kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalan
Kırık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırıntı, Melez, Üzgün
Mükemmel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksiksiz, İdeal, Harika, Kâmil, Komple, Şahane, Tam, Kusursuz, Yetkin
İslam Gizemciliği kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasavvuf
Milliyetçilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulusçuluk
Mefhum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kavram
Elzem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çok Lazımlı, Zaruri, Çok Gerekli, Vazgeçilmez
Duş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Su Dökünme
Alışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Isınmak, İntibak
Züğürt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parasız, Kembağal, Hasta, Pulsuz, Yoksul
Cenkleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekişmek, Savaşmak
Yabanıllık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vahşet
Kail kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyen
Okuntu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davetiye
Etnografik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budunbetimsel
Haysiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değer, İtibar, Onur, Saygınlık, Şeref, İtibar, Yalım, Iz Saygısı, Aygınlık
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.