Eğitim Sitesi

İman Nedir? İman Hakkında Kısaca Bilgi

İman Terimi Hakkında Bilgiler

Tasavvufi-Tasavvuf Terimi Olarak İman:

İman, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) Allâhü Teâlâ tarafından getirip tebliğ buyurduğu; bildirdiği şeylerin tamamını kabul ve kalbi ile tasdik etmektir. İman, kalbin bu tasdikinden ibarettir. Fakat kişinin, hayatında ve ölümünde kendisine Müslüman muamelesi yapılması için kelime-i şehadeti kalbi ile tasdik edip dili ile söylemesi şarttır.

 

Felsefe, Psikoloji, Sosyoloji, Mantık Terimi Olarak İman:

Tanrı'nın buyruklarına kayıtsız koşulsuz inanılmasıdır.

 

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimi Olarak İman:

İman, bir şeyi kabul etmek demektir. Dinî bir terim olarak iman, Peygamber Efendimizin Allah'tan getirdiği dine, onun haber verdiği şekilde, aklımızda hiçbir şüphe olmadan inanmaktır. İman etmek sadece dille ezbere bir şeyler söylemekle, bir yerden okumakla olmaz. Kalbimizin de dilimizin dediğine inanması lazımdır.

 

Kur’an-ı Kerim Terimi Olarak İman:

Allah’ın varlığını, birliğini ve Hz. Peygamber’in Allah Teâlâ’dan getirdiği kesin hüküm ve bilgileri kalp ile tasdik etmek, tereddütsüz kabullenip teslim olmaktır.

 

    Benzer Tasavvufi-Tasavvuf Terimleri

    Pezevenk: Farsça, "pejvend"den bozma bir kelime olup, kadın tüccarlığı yapan, fuhuş pazarlamacıları için kullanılan bir tâbirdir. Bu münasebetle, özellikle, tasavvuf ehli yol göstericiler, rehberlik yapanlar için bu tâbir kullanılmıştır. Hattâ medih olmak üzere "koca pezevenk" tâbiri de kullanılır.

    Şeriat: Şeriat, din manasına geldiği gibi dinin, ibadet ve muamelelere ait hükümlerine de şeriat denir. Yani, şeriat dindir, din de şeriattır.

    Sala: Arapça. Ezandan önce, özellikle Cum'a günleri, Hz. Muhammed (s)'i övmek maksadıyla okunan na'at. Bu bir Mevlevi tâbiridir. Mevleviler davet anlamında kullanırlar. Sebebi çağırana göre değişirdi. Somatçılık (Sofracılık) görevi yapan derviş (can) "sala" diye bağırırsa bu "yemek hazır, buyurun" anlamına gelirdi. Kandilci olan derviş "sala" diye bağırsa, bu, "camiye, namaza buyurun" demekti. Zikir töreninin icra edildiği mukabele günleri, dış meydancı her kapıyı vurur ve "mukabele olacak, tennurenizi giyin, hazır olun" manasında olmak üzere "Destur tennureye, sala yahu" diye bağırırdı. Sala, Mevlevî-hânenin ortasında yüksek bir sesle bağırılırdı.

    Musafaha: Arapça, parmaklar bitişik, eller düz ve açık olarak iki kişinin tokalaşması demektir. Musafaha sünnettir. Bu, bir tür selamlaşmadır. Mevleviler, iki kişi aynı anda birbirlerinin ellerini öpmek suretiyle musafaha yaparlardı.

    Diğer terim sözlüklerini de inceleyebilirsiniz.

    Online Tasavvufi-Tasavvuf Terimleri Sözlüğü