Eğitim Sitesi

Durak Nedir? Durak Hakkında Kısaca Bilgi

Durak Terimi Hakkında Bilgiler

Diksiyon ve Hitabet Terimi Olarak Durak:

Söylenen ya da okunan bir metnin solunum yerlerinin oluşturduğu, söz söyleyenin yorulmasına engel olan beklemelerdir.

Konuşurken hava ihtiyacımızı karşılayabilmemiz için az veya çok duraklamalar yapmak zorundayız. Çünkü sesimizi belirli bir süre uzatabiliriz; ama sonunda soluğumuz tükenir, duraklayıp yeniden soluk almak zorunda kalırız.

 

Edebiyat Terimi Olarak Durak:

1. Hece vezniyle yazılmış şiirlerde dizelerin belli bölümlere ayrıldığı yerler. Durakta sözcükler bölünmez, kulağa uyumlu gelen söz öbekleri oluşturulur.

2. Heceyle yazılan şiirlerde, dizelerin belli yerlerinde durulan kısım.

 

Trafik ve İlk Yardım Terimi Olarak Durak:

1. Tren, tramvay, metrobüs, otobüs, minibüs vb. kamu hizmeti yapan yolcu taşıtlarının yolcu veya hizmetlileri bindirmeleri, indirmeleri veya duraklamaları için yatay ve düşey işaretlerle belirlenmiş yerdir.

2. Tren, tramvay, otobüs, minibüs vb. genel taşıtların durmak zorunda olduğu veya durabileceği belirli yer.

 

Müzik-Dans Terimi Olarak Durak:

Karar sesi. Geleneksel Türk müziğinde, eseri tonalitenin esas sesinde sona erdiren karar notası.

 

Türkçe-Dil Bilgisi Terimi Olarak Durak:

Kelimeler arasındaki anlamın gerekli kıldığı ses kesintisi: "Dur yolcu/ Bilmeden gelip bastığın bu toprak / Bir devrin battığı yerdir." gibi.

 

Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimi Olarak Durak:

Müzehhep çiçeklere verilen ad. Bunlar kitap süslemesinde genellikle âyetlerin söz başlarına veya sonlarına konulduğu için bu adı almışlardır. Vakfe de denir.

 

Turizm ve Otelcilik Terimi Olarak Durak:

Taşıt araçlarının yolcu alma ve bırakma amaçlı, kısa bir süre için durdukları, yol üzerinde işaretlenmiş belli bir nokta.

 

    Benzer Diksiyon ve Hitabet Terimleri

    Sesin Ortaya Çıkışı: Gırtlağın içinde ikisi sağda ikisi solda olmak üzere dört adet ince kiriş vardır. Seslenmeye yarayan kirişler iki tanedir. Ses çıkarmayı isteyince bu bir çift kiriş gereğine uygun biçimde birbirine yaklaşarak gerilir. Akciğerlerden itilen hava bu kirişlerde isteğimize göre ince, kalın, sert, yumuşak vb. sesler biçiminde perdelenir. Bu ses ağız içinde çeşitli değişmelere uğrayıp boğumlanır, konuşma sesi biçimine girer.

    Kekeleme: Tutukluğun ileri aşaması, söz söylerken birden bire duraklama, çoğunlukla buna katılan yüz buruşturması ve gerilme hareketiyle hecelerin tekrarlanması. Kekemeler soluk aldıkları veya pek geç soluk verdikleri sırada konuşurlar. Kekeleme genellikle çocukluk döneminde oluşan bir konuşma bozukluğudur. Erken yaşta konuşmaya başlayan çocukların konuşma başarılarına çevrenin gösterdiği aşırı ilgi çocuğun duygularını zararlı yönde etkiler. Çok iyi konuşarak dikkat çekmek isteyen çocuğun kendi üzerinde ürettiği baskı bir süre sonra kekeleme rahatsızlığını oluşturur. dersimiz.com Kekeleme çocuklukta yaşanan aşırı baskı, şiddet veya aşırı utançlığın etkisiyle de gelişebilir. Maddi bir hastalık olmamakla birlikte kekeleme beyin konuşma merkezinde mesaj akışında oluşan karışıklığın bir sonucudur ve çoğunlukla psikolojik bir sorundur. Kekemeliği gidermek için: a) Okumayı yeni öğrenir gibi düşük hızda fakat yüksek sesle bol bol okumak b) Belli cümleleri ezberleyerek tekrar tekrar seslendirmek. c) Bu metinde yer alan tekerlemelerin ısrarla okunması

    Lehçe: 1. Bir dilin tarihi, siyasi, sosyal ve kültürel sebeplerle çeşitli bölgelerde zamanla ses, yapı ve kelime dağarcığı bakımından önemli farklarla birbirinden ayrılan kollarına lehçe denir, Türkçenin Anadolu, Azerî, Özbek, Kazak, Kırgız, Türkmen lehçeleri gibi. Lehçeleri, yapıları bakımından birbirine yakın ve uzak lehçeler olarak ayırabildiğimiz gibi, taşıdıkları özelliklerdeki ortaklık bakımından da gruplara ayırabiliriz. Nitekim Yakut ve Çuvaş lehçeleri Türk dilinden çok eskiden ayrılmış kollar olarak Türkiye Türkçesine ve öteki Türk lehçelerine uzak lehçelerdir; ayrılıklar çok derindir. Azerî ve Türkmen lehçeleri ise TT'nin yakın lehçeleridir.Türkçenin Kuzeybatı (Kıpçak), Güneybatı (Oğuz-Türkmen), Güneydoğu ve Kuzeydoğu (Altay bölgesi lehçeleri) olmak üzere dört lehçe grubu vardır. 2. Bir dilin tarihsel, bölgesel, siyasal sebeplerden dolayı ses, yapı ve söz dizimi özellikleriyle ayrılan kolu, diyalekt. 3. Herhangi bir dilden bilinen tarihi seyir içinde veya daha önceden ayrılmış olup ses, şekil ve kelime ayrılıkları gösteren kollara lehçe adı verilir. Örneğin; Türkçeden tarih içinde bilinen zamanlarda ayrılmış olan Azerbaycan, Kazak ve Özbek Türkçesi gibi kollar yakın lehçe kabul edilmektedir.

    Fonetik: 1. Bir dilin seslerini ve seslerle ilgili özelliklerini inceleyen dil bilgisi dalına denir. 2. Bir dili seslerinin oluşumları, boğumlanma özellikleri, kelimelerdeki sıralanışları, yüklendikleri görevler ve uğradıkları çeşitli değişmeler açısından inceleyen gramer dalıdır.

    Diğer terim sözlüklerini de inceleyebilirsiniz.

    Online Diksiyon ve Hitabet Terimleri Sözlüğü