Diyafram Nedir? Diyafram Hakkında Kısaca Bilgi

Diyafram Terimi Hakkında Bilgiler

Sanat Terimi Olarak Diyafram:

Işığa karşı duyarlı filmin ne kadar ölçüde ışık alması gerektiğini kontrol eden objektif üzerindeki sistem.
Fotoğraf makinesindeki filmin üzerine ne kadar şiddette ışık düşeceğini ayarlayan bölümdür.

Fen Bilimleri Terimi Olarak Diyafram:

Memelilerde,akciğerlerde gaz alışverişini kolaylaştıran,göğüs ve karın boşluğunu ayıran kaslı yapı.

Fizik Terimi Olarak Diyafram:

Bir lensten geçen ışığın miktarının ayarlandığı açılır-kapanır bir kapı.

Fotoğrafçılık Terimi Olarak Diyafram:

1- Işığın filme ya da algılayıcıya ulaşmasını sağlayan objektifin ortasındaki açıklığın boyutunu ayarlamaya yarayan, objektifin içerisinde yer alan ve üst üste yerleştirilmiş metal levhalardan oluşan mekanizmadır.

2- Fotoğraf makinelerinin objektiflerinde açılıp kısılarak filme ulaşacak ışık miktarını ayarlayan parça.

Diksiyon ve Hitabet Terimi Olarak Diyafram:

Göğüs ve karın boşluklarını birbirinden ayıran ince ve geniş kas.

Beslenme ve Diyet Terimi Olarak Diyafram:

Göğüsle karın boşluğunu ayıran kas.

Beden Eğitimi ve Spor Terimi Olarak Diyafram:

Karın ve göğüs boşluğunu ayıran kasılma-gevşeme yoluyla solunumu sağlayan kas. Solunum kası.

Benzer Sanat Terimleri

Puantilizm (Noktacılık): İzlenimcilerin içgüdüsel olarak yaptığı güneş ışığının parçalanmasını bilimsel yöntemli biçimde uygulayan, İzlenimcilerin bozdukları yapısal kuruluşa yeniden önem veren, saf renkleri nokta nokta sürüp renk karışımını seyircinin gözünde oluşturmayı amaçlayan resim akımı. Yeni izlenimcilik.

Renk (Hue): Renk tonu, renk. Bir renge daha teknik ve spesifik olarak değinilirken kullanılır.

Anıt-Mezar: Görkemli, anıtsal mezar.

Resim Düzlemi: Resim sanatında üç boyutlu nesne ve varlıkların iki boyutlu olarak üzerinde betimlendiği düzlem. Kullanımı tüm uygarlık ve üsluplarda farklıdır. Örneğin Rönesans ve sonrasında Modernizm'in başlangıcına dek, Avrupa resim sanatını nesnelerden sanatçının gözüne gelen ışınların kestiği saydam bir düzlem olarak değerlendirmiştir. Bu anlamıyla resim düzlemi sanatçının gördüğünü, "gördüğü biçimde" resmetmesini sağlayan bir araçtır. Oysa, diğer toplumların resim sanatlarında resim düzlemi ancak varsayımsal bir gerçeklik taşır. Batı sanatında "resmetmenin aracı" olan resim düzlemi, diğer toplumlar için "resmin amacı" dır. Gerçekler izdüşümüyle onun üzerine saptanmaz; tam tersine, gerçekleştirilmek istenen şey, betileri onun üzerinde amaçlanan etkiyi verecek biçimde kompoze etmektir. Dolayısıyla, nesnelerin gerçekte nasıl göründükleri değil, resim düzlemi üzerinde nasıl düzenlendikleri sorunu ağırlık taşır. Örneğin, Türk resim sanatı bu anlayışla çalışmıştır.