Eğitim Sitesi

Âdet-i Ağnam Nedir? Âdet-i Ağnam Hakkında Kısaca Bilgi

Âdet-i Ağnam Terimi Hakkında Bilgiler

Osmanlı Türkçesi Terimi Olarak Âdet-i Ağnam:

Koyun ve keçiden alınan vergiye verilen isimdi. Her sene, ağnam müdürü olan kişi tarafından "sayıcılar" ve memurlar belirlenen bölgelere gönderilirlerdi. Bunlara görevleriyle ilgili buyruldular da verilirdi. Bu sayıcılara daha sonraları "kabzımal" denmişti. Bunlar görevli oldukları bölgelerdeki koyun ve keçiyi sayarlar ve bunu göre âdet-i ağnam alırlardı. Alınan ağnamın bir kısmı, masraflarına karşılık olmak üzere, "başkalık" adıyla, nazırlarla kabzımallara kalırdı.

Âdet-i ağnam vergisi, koyun ve keçi için birer akçeden ibaretti. Bu vergi önceleri tayin edilene memurlar aracılığıyla sayılıp toplanırken, sonraları "âşar" gibi bu da iltizam olunmaya başlanmış ve açık arttırma (müzayede) ile bu görevi alan mültezimlerin adamları vasıtasıyla sayılarak toplanmıştır.

Tanzimat'tan sonra, iltizam usulü bırakılmış ve bu verginin tekrar sayım memurları vasıtasıyla toplanması şekline dönülmüştür.

 

Tarih Terimi Olarak Adet-i Ağnam:

Hayvancılıkla uğraşanlardan alınan vergidir.

 

    Benzer Osmanlı Türkçesi Terimleri

    Örfi Hukuk: Padişahın siyasi iradesiyle oluşturduğu hukuk. Osmanlı Devleti'nde örfi kanunların hazırlanmasında, devletin en üst kademelerinde yıllarca tecrübe kazanmış devlet erkânından oluşan Divan-ı Hümayunun ve özellikle bu divana üye alan ve örfi hukuktan sorumlu bulunan Nişancıların önemli rolleri vardı. Divanda yapılan görüşmeler ve Nişancıların faaliyetleri sonucu hukuki esaslar, hükümdarların tasdikleri ile kanun haline gelmekte ve uygulamaya girmekteydi.

    Mütareke: Ateşkes, karşılıklı olarak silah bırakılması.

    Ağız Çevresi: Şerbet içen misafirin ağzını sildiği "sırmalı yağlık" ın adıydı. Şimdi misafirlere, kahveden sonra şeker ve şekerleme ikram etmek âdet olduğu gibi, eskiden kahvenin arkasından şerbet ikram etmek âdettendi. Zengin konaklarda şerbet, "kilerci kalfa" ve "şakirt" denilen kızlar tarafından misafire sunulurdu. Kilerci kalfa önden girer, üzerinde gümüş bardak takımı bir de sırmalı yağlık olan tepsiyi şakirt arkadan taşırdı. Kilerci kalfa bardaklardaki şerbetleri misafirlere ikram ettikten sonra arka arka çekilir, sırmalı yağlık elinde olmak üzere beklerdi. Misafir şerbetini bitirince kilerci kalfa tekrar yanına yanaşır, boş bardağı alır ve şakirtin elindeki tepsiye koyar, o sırada elindeki sırmalı yağlığı misafire uzatırdı. Misafir bununla dudaklarını sildikten sonra kilerci kalfaya uzatır ve kilerci kalfa tekrar arka arka çekilirdi. Haremlik tarafında ikram böyle iken, aynı ikramı selamlık tarafında "çubukçu ağalar" ve "kahveci" denilen hizmetliler görürdü.

    Akâr: Gayrimenkullerden kirâ yoluyla sağlanan gelir.

    Diğer terim sözlüklerini de inceleyebilirsiniz.

    Online Osmanlı Türkçesi Terimleri Sözlüğü