Eğitim Sitesi

Sen Yoksun Şiiri

Sen Yoksun

Nidan dört bir yandan yankılanıyor
Dönüp bakıyorum ama sen yoksun
Sıcak nefesin ensemi okşuyor
Dönüp bakıyorum ama sen yoksun

Gölgeni hep önümde görüyorum
Beraber yürüyoruz biliyorum
Yüzünü görmek için duruyorum
Dönüp bakıyorum ama sen yoksun

Gece başucumda beliren sendin
Yorganı üzerime örten sendin
Soba yansın diye üfleyen sendin
Dönüp bakıyorum ama sen yoksun

Sessizce, ninnilerini dinledim
Her sözünü yüreğime işledim
Gözyaşımı gözlerinde gizledim
Dönüp bakıyorum ama sen yoksun

Sanma ki içip akşamdan kalmışım
Sadece biraz geçmişe dalmışım
Saçlarımdan öpünce uyanmışım
Dönüp bakıyorum ama sen yoksun

Bu ayak sesleri senin bilirim
Bu yayılan burcu senin eminim
Geldin diye öylesine sevindim
Dönüp bakıyorum ama sen yoksun

Sensiz bir dünyayı havsalam almaz
Sensiz bir yaşamın anlamı kalmaz
Sırtımı sıvazlamazsan can onmaz
Dönüp bakıyorum ama sen yoksun

Rehberim olmazsan yolda kalırım
Müdafim olmazsan darda kalırım
Mihmandar olmazsan peyda kalırım
Dönüp bakıyorum ama sen yoksun

İçimi ısıtan masum gülüşün
Yanında ışığı soluk güneşin
Cihanda ahrette bulunmaz eşin
Dönüp bakıyorum ama sen yoksun

Sinan ENÇ

Sinan ENÇ Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Sinan ENÇ Şiirleri:

Bu Akşam

Bu akşam saat onsekiz onbeşte

Geçtim kapının önünden sesizce

Yüregim ateşlerede, beynim düşte

Geçtim kapının önünden sessizce



Işık süzülüyordu pencerenden

Yaşlar dökülüyordu gözlerimden

İçimi çekiverdim en derinden

Geçtim kapının önünden sessizce



Aşk neler yaptırıyormuş insana

Az daha yakın olmak için sana

Daldım karşı markete şuursuzca

Geçtim kapının önünden sessizce



Yurdun önünden baktım pencerene

Bir karartı göründü gözlerime

Hayalmiydi gerçekmiydi söyle ne

Geçtim kapının önünden sessizce



Adımladım yokuşu ağır ağır

Gözlerim körmüş, kulaklarım sağır

Görmem için dürt,duymam için bağır

Geçtim kapının önünden sessizce



Telefonum uzun uzun çalmadı

Kimse öldün mü be diye sormadı

Bu sevdaya bu ayrılık olmadı

Geçtim kapının önünden sessizce



Bu ihanetin beni yaktı yıktı

Fırtınalar koptu,şimşekler çaktı

Geriye koskoca bir enaz bıraktı

Geçtim kapının önünden sessizce



Benden başkasını söyle sardın mı

Suyunu döküp sırtını ovdun mu

Yoksa kollarında uyudun mu

Geçtim kapının önünden sessizce



Sözüm necip özün paksa dön geri

Bu aşktır ne rica ne emirvari

Dönmüyorsan burdan çekip git bari

Geçtim kapının önünden sessizce

Sinan ENÇ

Gidenin Ardından

Gül teninin kokusunu solumak
Hayal oldu tabibim ne diyeyim
Sinenin üstüne başımı koymak
Mazi oldu baş tacım ne diyeyim

Buz tutmuş sana geldiğim tüm yollar
Taş kesmiş sana sarıldığım kollar
Öptüğün o gözler şimdi kan ağlar
Çavlan oldu gözlerim ne diyeyim

Bir netameli zemheri ayında
Bu ne kutlu hicret Çalap yolunda
Yattığım sadır şimdi hâk bağrında
Firak oldu kısmetim ne diyeyim

Yıllar yılı dolaşsam diyar diyar
Bilmem bulunur mu senden ehven yâr
Bundan gayrı dağdağa neye yarar
Gidenler dönmez oldu ne diyeyim

Önce iç çekti derinden derinden
Sonra billur boşaldı gözlerinden
Hiç düşmedi Lafzatullah dilinden
Emrihak vaki oldu ne diyeyim

Aramaz can cananı yitirmeden
Anın değerin bilmez bitirmeden
Mum ışıklar saçamaz erimeden
Nedamet rızkım oldu ne diyeyim

Tipide boranda barınak sendin
Temmuzun güneşinde çardak sendin
Darda zorda muhkem sığınak sendin
Zelzele oldu yıktı ne diyeyim

Lokmayı bine bölen kanaatkâr
Yamadan urba biçen zanaatkâr
Bedbahtlara el uzatan halaskâr
Yel oldu tufan vurdu ne diyeyim

Gözlerinde kay topraklarda kokun
Nice saikalarda yoktu korkun
Zalime, namerde gerilmiş oktun
Al oldu kiriş koptu ne diyeyim

Gönenç olmaz bundan kelli gönlüme
Lüzumu yok sensiz kalan ömrüme
Baş verdi tinimde acul çürüme
Çor oldu em tükendi ne diyeyim

Bazı söylerdin duymazdan gelirdim
Bazı ağlardın görmezden gelirdim
Bazı sorardın bilmezden gelirdim
Yılık oldu vicdanım ne diyeyim

Akşamların mehtabı yok şavkı yok
Gündüzlerin güneşi yok aşkı yok
Ardılının ayağı yok başı yok
Viran oldu mabeyin ne diyeyim

Kabusa mı tevil oldu düşlerin
Sarpa mı sardı hayırlı işlerin
Döküldü mü sedef gibi dişlerin
Hiç oldu ümitlerin ne diyeyim

Budak verdiğin her yön kapı duvar
Gölgende mayışmış lapacı davar
Sömürüldün çöktün asırlık çınar
Yalım oldu dağlandın ne diyeyim

İştiyakı anlatmaya söz yetmez
Işığını seyretmeye göz yetmez
Esrarın idrak etmeye töz yetmez
Revan oldu uçmağa ne diyeyim

Sinan Enç

Sinan ENÇ

Riyasız Sevdam

Katıksız riyasız gerçek sevdamı

Taşlaşmış yüreğine sezdiremedim

Makamsız mekansız sade dünyamı

Gül yüzünle bir dem bezeyemedim





Yar gelince hiç duramam yerimden

Yar deyince bal akar dilimden

Yar gidince inci akar gözümden

Ne çare gerdana dizdiremedim



Gururumdur yüreğime gömdüğüm

Sevdiğimdir her bakışta gördüğüm

Onurumdur saçlarında kördüğüm

Hacıdan hocadan çözdüremedim



Yerleri gökleri var eden Tanrım

Kuldan umutsuzum Sanadır çağrım

Sevdaya tutuştu yanıyor bağrım

Biçare harımı söndüremedim



sinan enç


Sinan ENÇ

Sen Yoksun Şiiri