Eğitim Sitesi

Munzur Özgürce Aksın Şiiri

Munzur Özgürce Aksın

MUNZUR ÖZGÜRCE AKSIN

Bırakın zalimler çekin elinizi ayağınızı kanlı pençenizi
Asırlarca yaşamış hürce meydan okumuş geçmiş e zaman a
Bereketler saçmış bütün insanlığa kurda kuş a bütün hayvanlara
Uygarlıklarla yatmış uygarlıklarla kalkmış uygarlıklar barındırmış
Bir canı inciltmemiş küstürmemiş bir cana bir canlıya kıymamış
Önüne setler çekerek betonlar dökerek yıldıramazsınız durduramazsınız
Bırakın sevdasına koşsun çağlasın MUNZUR ÖZGÜRCE AKSIN
XXX
Katledemezsiniz doğanın güzelliğini DERSİMİN sevgisini ANADOLUNUN İNCİSİNİ
Karlı dağları şahit olur çeker acısını isyanını hıçkırarak yasını
siz bilirmisiniz böyle bir eşsiz emsalin kıymetini değerini mirasını
Tanrı lânetler yağdırsın sizlere dokundukça MUNZUR A bulursunuz belanızı
Dokunmayın yaralamayın Çağlasın MUNZUR ÖZGÜRCE AKSIN
XXX
Yemyeşil ormanlarında serin eser ılgıt ılgıt fısıldaşarak rüzgârlarıyla
Renk çümbüşüne dalmış kır çiçekleriyle yedi verenleriyle gelincikleriyle
Ruh a bin neşe saçar aşık eder hayran bırakır mest eder sevenleri
Çağlayan gür sesi ile ırmağının billur zümrüt e karışık parıltısı
Göz kamaştırır düştükçe suyuna altın sarısı güneşin ışıkları
Saklamaz bu eşsiz doğa gizlemez onda o gizemli masum bakışlarını
Yüreğimizin derinliklerinde çağlasın MUNZUR ÖZGÜRCE AKSIN
XXX
Bu bereketli eşsiz kutsal topraklar işkence çekmesin üzülmesin
Çocukların geleceği helal mirası kararmasın yok olmasın sönmesin
Bu acıya katliama dönmesin dilerizki DERSİM kötü günleri görmesin
Vazgeçin bu inattan kurtulamazsınız bin yıl geçsede vebalden günahtan
Ahını bedduasını alırsınız cehennem ateşinden beter yanarsınız
seyri sefa ile hoş bir sada ile çağlasın MUNZUR ÖZGÜRCE AKSIN
XXX
Eşi benzeri bulunmaz gezsenizde cismi cihanı fahri alemi dünyaları
Bıçak vurulmaz MUNZUR A kahpe bir çirkinliktir bu insanlığın ayıbı
Telâfisi mümkün olmaz bir daha getiremezsiniz bu değeri kayıbı
Vazgeçin bu iğrenç düşüncelerinizden bu hain pis emellerinizden
Yoksa yerle bir sarsılır talan olursunuz çökersiniz temelinizden
El vurmayın yara açmayın her şey yerli yerinde öylece sessizce kalsın
Keyfini çıkarın asaletini seyredin çağlasın MUNZUR ÖZGÜRCE AKSIN

Nafiz YILMAZ

Nafiz YILMAZ Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Nafiz YILMAZ Şiirleri:

Kaybolurum

KAYBOLURUM

Yaralı yüreğimde
Açan gelincik
Tarlaları
Tılsımlı durur
Rüzgarlarla dertleşir
Güneşle konuşur
Uçsuz bucaksız
Ormanların
Başı mamur
Kayaların
Geçit vermeyen
Irmakların
Akan sesinde
Yalnızlığım
Çilekeş bedenimde
Omuzlarıma vurulmuş
Ağır yükün
Taşıyamıyacağımı
Bilsemde
Sürüklenir giderim
Bir bilinmeze
Vakit akşam olur
Kör karanlıklar
Sızlatır içimi
Kendimi salarım
Ovaların sesizliğine
Koyunların çıngırak
Sesini duyarım
Çobanların türkü
Nağmelerini dinlerken
Süzülerek avunurum
Geceyi yırtan
Uğursuz baykuşların
Her defa ötüşünde
Ürperir
Korkuyla karışık
Kaybolurum
Kolay geçmek bilmez
Saatler dakikalar
Ay ışığında
Parlayan yıldızlarla
Sesizce konuşurum
Karabasanlar sarar etrafımı
Bedenim ruhumdan
Ayrılır
Bu işkence nöbetinde
Sabahı zor bulurum
Gün ışığı ile
Aydınlanırım
Bulutlarla hüzünlenir
Kaybolurum

Nafiz YILMAZ

Nafiz YILMAZ

Değerimiz Bilinsin

DEĞERİMİZ BİLİNSİN

Ölüm nedir ki
Kaşla göz arasında
Anlamsız bir duygu
Kifayesiz bir anlatım
Buslatın gülüşü
Celladın başımızda
Salladığı yağlı ilmek
Yok korkumuz
Bozulmaz direncimiz
Kâbusmu?
Vız gelir
Asıl bizi korkutan
Ölmek değil
Ölmemekten korkmak
İşte budur
Sevgisizlik
Karanlık vicdanların
Ürpertisi
Kızıl kıyametin
Arş'a çıkan
Zulmün yer yüzünü
Nefretle kinle
Kapladığı
Korkunç sesi
Rüyalarımızda
Karabasan
Cinnet fedayisi
İblis maskesi
Oldu
Şafak vakti şahitti
Bir avuç göz yaşı
Emek kadar kutsal
Ekmek kadar
Namuslu
Soğuk omuzlarımızdan
Akan terler
Şeref madalyası
DENİZ'İM HÜSEYİN'İM YUSUF'UM
Fark etmez
Gocunmak biz'e
İdam mangası
Fırsat bekliyor
Son sigaramızı içiyoruz
Dünya'ya son gözle
Bakıyoruz
Suçumuz insanlık mücadelesi
Çiyanların somurtan
Yüzünde
İğrençliği küstahlığı
Görüyoruz
Son kez babamızı anamızı
Vatanımızı yoksul
Halkımızı birde üzerlerimizdeki
Kapşonlu yıpranmış
Parkelerimizi uzamış
Sakallarımızı düşünüyoruz
Bir boşluğa sallıyoruz
Üç arkadaş cesurca
Kahramanca birbirimizi
Değerimiz bilinsin
Diye
Susuyoruz haykırıyoruz
Dört duvarlara
Devrim andımızı
Onurlu mücadelemizi
Gözlerimiz dalıp giderken
Veriyoruz son nefesimizi

Nafiz YILMAZ

Nafiz YILMAZ

Ömrüm Kara Kış'a Tutuldu

ÖMRÜM KARA KIŞ'A TUTULDU

Soğukmu öldürür insanı
Kara kışlar geldi geçti sayamadım
Saysamda ne farkederki;
Hüzün efkar yan yana
Ömrüm karakış'a tutuldu
Kulluğum yaradana bahane
Sevgi saygı dinlemez kış
Gönül kafeste çırpınan kuş
Feryadı figanı anlamsız
Tariflerle mümkün olmayan
Sabır cenderesinde
Bin parçalansamda hoş
Ömrüm kara kış'a tutuldu
Bahar gelse yaz gelse farketmez
Güz gelsede bitmez bu çile
Yerin yedi kat dibi
Yedi kat gökyüzü âla arşa
Çıksada tahammülsüzüm
İnsede yine sessizim
Şu manasız hayatta
Sersefil çaresizim
Ömrüm kara kış'a tutuldu
Bir sokak kedisi gibi titresemde
Yada ıssız bir yerde kara çalı
Yine gam yine keder
Bitmez yüreğimin isyanı

Nafiz YILMAZ

Nafiz YILMAZ

Munzur Özgürce Aksın Şiiri