Eğitim Sitesi

Kutlu Oluş... Şiiri

Kutlu Oluş...

Dertler dizi dizi; iş sıra sıra...

Herkes gülüyordu, bakıp bunlara

Kıştan sonra bahar! dedi; inandı

Kanmadılar tipi, boran ve kara

Ümitten ümit yok! Her şey seraptı

Her taraf virane, her şey haraptı

Dileyen diledi... vakt oldu tamam

Gönül mimarları işbaşı yaptı

Birler bin oluyor, dileyince Hakk

Doğdu ufuklardan bir Nur'lu şafak

Makamlar ötesi en kutlu makam

Peygambere ümmet, Rabb'e kul olmak

Yeni bir diriliş, yeni bir ülkü

Kudretten besteli yeni bir türkü

Uhud yamacından tatlı tebessüm

Bu kutlu oluşu muştular çünkü!

Mehmet Ali KULAT Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Mehmet Ali KULAT Şiirleri:

Kutlu Yolun Yolcusuna...

Sancı sancı üstüne; bugün yarına gebe;

Kimi muştu bekliyor, kimi hala körebe!..

Çatlamış dudaklara kevserden kana kana...

Yevmu'l beter diyenler, şaşıyor bu ihsana!..

Hakk yola adım atan, rahmetle sarmaş dolaş;

Nice gözlerde perde; canlanıyor kesik baş!..

Sen bu yol için; and içen delikanlı;

Sen Nebî'den müjdeli; Kur'an ile nişanlı!..

Vesile-i Necâtın; râm ol, kutlu bir ere;

Yol uzun, yolcu yaya; tek varılmaz makbere!..

Sen gözümün ferisin, sırtla bu ağır yükü;

Hedef; Allah dâvası; dâva en kutlu ülkü!..

Yürü soluk soluğa; top senin! çevkân senin;

Doğsun Hakikat Nûr'u, dinsin âh-u zâr, enîn!

Bu yolda ölen şehid; bu yolun derdi derman;

Çile, suça keffâret; kader değişmez ferman!..

Dilinde zikr-i Tevhid, sînede aşk-ı cihad;

Mü'minlerin bayramı, şimdi panikte ilhad!..

Mehmet Ali KULAT

Omuzumuzdaki Yük...

Her tarafta rezalet; herşey belden aşağı

İnsanlar ya paranın, ya makamın uşağı...



Karı-kız, açık saçık, şeytan oku kalplere

İnsan; belhum a'dal'de, benzer oldu kelplere



Tavansız kumarhane; kazı-kazan, piyango

Loto, toto... yetmezse; ganyan ve bingo-bango



Televizyon, sinema, tiyatro, film, müzik...

Şerefli bir ümmetken ne hale düştük yazık!



El, kol, ayak, göz, kulak; aleyhte veya leyhte

Dünya ahrete tarla, gerisi boş ve sahte...



Arınmalı! Günahtan, tevbeyi nasûh ile...

Hesap günü gelipte her şey gelmeden dile



Kur'ânî bir çizgide yeniden diriliş bu

Peygamberin izinde en şerefli bir iş bu



Makam mansıp hastası; maddenin tutsakları

İstiklale erecek! Beşerin uşakları...



Yevme lâ yenfeû'ya hazırlanma işidir

Gerçek pehlivan kişi; nefsi yenen kişidir



Belhum a'dal'e düşmüş pejmürde güruhları

Âlâyı illiîne yüceltmedir ruhları...



İman, amel ve ihlas bu hizmetin temeli

Rızayı Hakk'a erme, mü'minlerin emeli



Bu dava karşısında; küçüktür her büyüklük

İhsan-ı İlâhi bu! omuzumuzdaki yük!

Mehmet Ali KULAT

Hakikat Erleri...

"Ashab-ı Kehf misali, bir uyku üç asırlık

Bakışlar tümdem miyop; görüşlerde kısırlık

Kimi "yevmu'l beter" der, kimi bitmiş, tükenmiş

Kimi kıyamet bekler, yelkenler suya inmiş

Zaman! diyor tüm herkes, değişen ve bozulan...

Aslında zaman değil, insanlardır yoz olan!

Kararmışken tüm semâ, yok der iken hiç ümit...

Bir kısım Hakk Dostları; tohum attı yer münbit!

Demek ki oluyordu; dilerse Rabb'im hayret!

Himmet istemek yetmez, herhalde gerek gayret

Ağlıyordu; Filistin, Azerbaycan, Türkistan

Afganlı Hindikuş'ta yazdı şanlı bir destan!

Zaman ve mekân ne ki! Mü'min her zaman aziz

Hep üstün olacağız; gerçek inanırsak biz!

Ancak; iman-amelle, amel ihlasla te'yid

Yetmez sâde kuru laf; olmalı gerçek said!

Her ferd Mus'ab olmalı; sokağı çarşısında

Gelenler erimeli, görünce karşısında...

Timsal olmalı mü'min, İslâm hakikatine

O'nun rehberliğinde herkes koşmalı Din'e

Mehmet Ali KULAT

Kutlu Oluş... Şiiri