Eğitim Sitesi

İstanbul Şiiri

İstanbul

Ah İstanbul!
Sisler altında silüetin
Gülüyor mu ağlıyor mu
Belli değil...
Yıldırım yüklü kara bulutlar
Umut dolu güneşi mi vaat ediyor?
Ayasofya bağrında ağlarken
Çamlıca'nın sefa sürmesi
Gücüne mi gidiyor?
Ramazanda kandillerin sönük
Karanlık geceni Beyoğlu aydınlatıyor,
Süleymaniye'nin sesi kısık
Üsküdar'ı Beşiktaş'ın kahkahası inletiyor.
Dövünecek misin şimdi,
Nil gibi, Tuna gibi, Sakarya gibi
Akacak mısın eyvahlar denizine?
Biçare umutlar, biçare çırpınışlar...
Yedi kandilli Süreyyanın kovamadığı karanlığı
Yedi başlı ejderle mi korkutacaksın?
Sevgi koyamadığın kalplere nefret mi dolduracaksın?
Sen ne bulunmaz Hint kumaşısın
Ne de güç bulunan bir mücevhersin!
Sen ki alemin gözünü kamaştıran bir güzelsin!
Peşinden koşanların oyuncağı değil,
Ardından gelenlerin bayrağı olmak için,
Sen fetih atını hazırla!
Fatihin binmesi an meselesidir.

Aşık SEYHANİ

Âşık SEYHANÎ Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Âşık SEYHANÎ Şiirleri:

Biz

Siz bilmezsiniz,

Sizin için uzaklarda, çok uzaklarda

Dua okuyan diller

Alkış tutan eller,

Sevgiyle çarpan yürekler

Ufukta sizi gören gözler var

Siz bilmezsiniz.

Sevinin, coşun, heyecanlanın!

Sevin, umut edin, teşekkür edin!

Karamsarlık yok artık ne size ne bize,

Gönüllerle kenetlendik birbirimize.

Hiçbir olumsuz durum,

Bozamaz moralimizi,

Kıramaz belimizi,

Bükemez bileğimizi

Çünkü biz; sen, ben değiliz:

BİZİZ…

Biz, çıkar gözetmeden

Hiçbir söz etmeden severiz…

Âşık SEYHANÎ

Bir Adam

Bir adam vardı,
Bir de ayna...
Adam aynaya baktı
Bir de kendine baktı
Kafasına aynayı taktı
Aynayı duvara astı
Aynada kendine baktı
Kaş, göz, endam kusursuz!
Ama adam huzursuz...
Elini kaldırdı
Yedi düvel yansıdı aynaya
Konya, Kenya, Japonya, Rusya
Hatta Amerika...
Hepsi dizilmişti işte huzura
Adam çattı kaşlarını kalktı
Ayağa kapandı huzurdakiler
Bir küfür savurdu yeni lisanla
Çıktı odadan...
Sonra dosdoğru bir adam geldi
Baktı aynaya
Gitti, üstünden simli kaplamayı söktü,
Ha işte, şimdi ayna oldun dedi, gitti.
Sonra büyük adam geri geldi
Huzurdakileri yoklamaya.
Bir aynaya baktı bir de kendine
Boyunun ölçüsünü gördü...
Kahrından öldü.
ÂŞIK SEYHANÎ

Âşık SEYHANÎ

Ümitvar

Umman bir çarşaf gibi serilmiş önüme,

Ufukta dumanları çıkan bir baca çarptı gözüme.

Derken ağır ağır yaklaşan bir gemi;

İncitmeden taşıyor sanki sevdiğimi.

Şu durgun denize bak, şu simsiyah duman,

Yıldırım yüklü bulutlarla örtüldü asüman.

Sevdiğimi benden kıskanan sular kabardı,

Duman yükselmeyi bırakıp gemiyi sardı.

Mevc a mevc cûş eden deniz, şimdi sessiz mi sessiz

Uzun bir bekleyiş…galiba ölüm bıraktı beni sensiz.

Çeşmim iki çeşme olmuş, durmaz akıyor,

Balıklar deryayı unutmuş, göz yaşımla yıkanıyor.

Göz yaşlarımı içince yavru balıklar,

Dayanamayıp da hicranıma Allah’a yalvardılar:

"Ya Rabb! Çeşmi çeşme gibi akan şu aşığı,

Kavuştur maşuğuna silinsin alnındaki hüzün kırışığı,"

Dualarına dedim amin, oldum bir ehvar,

Ehveri bekliyorum, Allah’tan ümitvar!

Âşık SEYHANÎ

İstanbul Şiiri