Eğitim Sitesi

Eski Yüz Şiiri

Eski Yüz

Dünya dikeni içinde gizli bir harman
Nice insan gördüklerinden pişman
Seni sevmek bir çınar gibi büyümek
Sözünü dillendirecek bilmem hangi lisan

Karanlığın şem´i tutuştu yandı
Yıkıldı makamım bir güzele kandı
Bütün ışıklar bir yol bulup söndü
Şiir öldü mısralar dul kaldı
Ve kırmızı şarabı terk etti
Güneşi doğuran gülüşün bitti

Hesapsız mevsim bozuk bir hava
Yaralandı düşlerim kaldım yaya
Aynalara bakmadan yüzüm eskitti
Ateşim yanmadan kül oldu gitti

Haydar Şahinbay

Haydar ŞAHİNBAY Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Haydar ŞAHİNBAY Şiirleri:

Biraz

Biraz susmak lazım biraz ölmek
Yaraya tuz atmak ayrılmak biraz sevgiliden
Tek başına ıslanmak yağmurlarda
Ve selama durmak bulutlara
Güvercinlere yem dökmek
Su vermek kedilere
Denizlere kıyı olmak gerek biraz
Gülde kırmızı nilüferde mavi
Yedi gün yedi kez öpmek ebem kuşağını
Bir çınarın gövdesine çizmek gözlerini
Boynuma kollarını sarmak
Dumanında yakmak gemileri
İsimsiz şiirlere çakmak imzayı
Biraz delirmek gerek
Yanaklarına nokta koymak mısralarda
Aşkını bir bıçağın kınına
Mektubu kirpiklerinin ucuna
Yazmak gerek biraz
Ömrümden ömür kapından nefes çalmak biraz
Tutup avuçlarından umudu
Sürmek gerek gözlerime
Yastık yorgan yapmak saçlarını
Sürmek gerek düşlerime
Biraz susmak biraz ölmek lazım

Haydar Şahinbay

Haydar ŞAHİNBAY

Aşk Aynalarda

Asırlardan geldim aynalar eskittim
Yanar avuçlarım yoruldu mezhebim
Babilde bir kabile ateşi yanar
Aşk kendine küser baş aşağı devrilir heyecan
Irkçı bir yalnızlık konar pencereme
On tekerlekli bir otobüs gidiyor
Kuşlar gidiyor sancak boylarından
Altılı vagonlarda kömür taşır trenler
Borazan gibi çalıyor korna sesleri
Raylara serilmiş güvercin ölüleri
Ve yanında yatmış intihar girişimi
Gül gözü entarisiyle bir gelin
Ayrılık vakti birbirine düşer
Asur tüccarları katar katar kanun taşır
Yağmur taşır bulutlar
İsyan taşır kadınlar
Kara bir gecede gözlerim seni taşır
Yasak çiğner adımlarım
Telefon şarjına takılı akıllar
Toynak başlarında gül bahçeleri kurulur
Yüksekten atlayıp ölüme gülenlerin çağı
İş yerinde zorunlu bir selamdır yarin
Kentler yarar göğsünü havanın
Gitarım imgesel bir şiir ve derin
Notaları olası gözlerinde asılı
Mızıka çalıyor plaza camlarında
Kuşkular neşter vuruyor dilek fenerlerine
Her gün yığınca yorgun
Aç bir dilenci kirli gözlerinde
Görmezden gelse ne olur
Örselenmiş hisleri
İlk seansta ölür hep umutlarım
Sıcak asfalt zeminde kuşatılmış şehirler
Apartman dairelerinde modern hücreler
Devrik bir lider gözlerin
Balkonlarda ekilir otlar
Kurulur tezgah
Amansız aşk pazarı kurulur
Sevgiliye isyanım var
Burjuva kanatları taktı kollarına
Mahalle gevezesini alır yanına
Haylaz çocuk ısrarına yol verir günler

H.Şahinbay

Haydar ŞAHİNBAY

Bela Gözlerin

Taramış saçlarını göğsüme yaslarsın
Kirpiklerini yüreğimin ortasına saplarsın
Bir harfinle bin heceyi bölersin
Söyle güzel söyle
Ocakta çırayı ne zaman yakarsın

Yaramın merhemi nasıl sarasın
Keskin ve uğursuz bir bela gözlerin
En derinde gezer senin kınalı elerin
Söyle güzel ne olur benim hallerim

Haydar ŞAHİNBAY

Haydar ŞAHİNBAY

Eski Yüz Şiiri