Eğitim Sitesi

Aşk Aynalarda Şiiri

Aşk Aynalarda

Asırlardan geldim aynalar eskittim
Yanar avuçlarım yoruldu mezhebim
Babilde bir kabile ateşi yanar
Aşk kendine küser baş aşağı devrilir heyecan
Irkçı bir yalnızlık konar pencereme
On tekerlekli bir otobüs gidiyor
Kuşlar gidiyor sancak boylarından
Altılı vagonlarda kömür taşır trenler
Borazan gibi çalıyor korna sesleri
Raylara serilmiş güvercin ölüleri
Ve yanında yatmış intihar girişimi
Gül gözü entarisiyle bir gelin
Ayrılık vakti birbirine düşer
Asur tüccarları katar katar kanun taşır
Yağmur taşır bulutlar
İsyan taşır kadınlar
Kara bir gecede gözlerim seni taşır
Yasak çiğner adımlarım
Telefon şarjına takılı akıllar
Toynak başlarında gül bahçeleri kurulur
Yüksekten atlayıp ölüme gülenlerin çağı
İş yerinde zorunlu bir selamdır yarin
Kentler yarar göğsünü havanın
Gitarım imgesel bir şiir ve derin
Notaları olası gözlerinde asılı
Mızıka çalıyor plaza camlarında
Kuşkular neşter vuruyor dilek fenerlerine
Her gün yığınca yorgun
Aç bir dilenci kirli gözlerinde
Görmezden gelse ne olur
Örselenmiş hisleri
İlk seansta ölür hep umutlarım
Sıcak asfalt zeminde kuşatılmış şehirler
Apartman dairelerinde modern hücreler
Devrik bir lider gözlerin
Balkonlarda ekilir otlar
Kurulur tezgah
Amansız aşk pazarı kurulur
Sevgiliye isyanım var
Burjuva kanatları taktı kollarına
Mahalle gevezesini alır yanına
Haylaz çocuk ısrarına yol verir günler

H.Şahinbay

Haydar ŞAHİNBAY Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Haydar ŞAHİNBAY Şiirleri:

Kalemlerin Kurşunu

Vurup güneşi kanattılar göğsünden
Serdiler gökkuşağını kopardılar süsünden
Yine de sürüklediler bulutları peşinden
Yağmuru kara sayıp ayırdılar eşinden

Aldılar mısrayı şiiri ettiler yerinden
Bir ahım var kuzey yelinden
Söyleyin yare tutsun elimden
Çıkıp gelsin yad elinden
Tüketip umudu kırmasın belimden

Haydar ŞAHİNBAY

Haydar ŞAHİNBAY

Değil Mi...

Ezelden beri sözün aslı özdür
Güneşi toprağa gömsen de közdür
Hamuru fırında pişiren maya değil mi
Özlemi bir yele atsan da
Ayrılığı icat eden aşk değil mi
Derinlerden daha derin var
Her zararda bir kar var
Suyu içsen de seli yabana atma
Çıraya alevi veren ateş değil mi
İnsan içinde insan var
Çaputtan türlü türlü urba olsa da
Güle rengi veren kök değil mi
Sokaklar bazen küser bu kente
Her şeyin bir sebebi var bilmem nerde
Şaraba kırmızıyı veren el değil mi
Açar karanlıkta Zühre yıldızı
Avuçlarımda düşlerin yer açar
Feleğe ne kadar ah etsen de
Yaşamı ölüme biçen bir soluk değil mi
Kalem kendini şah sanırsa
Mısrada heceyi yok sayma
Şiire söz veren harf değil mi
Gün gelir amansız bir dar´a düşersen
Alma kara cahilin fikrini
İnsanı kamil kılan akıl değil mi
Zamansız çiğler kanar ellerimde
Yarama tuz eken gülüşün olsa da
Yürekte zehrini döven
Saçındaki kara değil mi
Gözlerimdeki yaşı suyla yıkasan da
Aynaya fikir veren yüz değil mi
Buluta yağmuru gök çalar
Marifet fırçayı doğru tutmak
Gerçek tene kafeste sahip çıkmak
Sırrı ele veren dil değil mi
Çirkini kenara atıp güzele koşma
Yarımı tam yapan da yarım değil mi

Haydar Şahinbay

Haydar ŞAHİNBAY

Sonrası

Sonra susmayı öğrendim
Ve alışmaya her şeye
Deli sözcükleri gömmeyi öğrendim
yüreğimin matemine
Kesmeyi cümleleri orta yerinden
En öfkeli anımda yutmayı heceleri
Küfrü ıslatmadan kurutmayı
Sessiz fısıltıları öğrendim
Rüzgarın denize esen boğumlarında
Gürültülü yalnızlıklarda,
kulaç atmayı öğrendim en okkalısından
Ve görmeden bilmeyi
Sona varmadan inmeyi öğrendim
Her kalabalıktan
Sustum yağmur yağdı
Sustum gece açtı yıldızlar
Ben yokluğunda avunmayı öğrendim
Yer çekimine inat
Düşürmeden göz yaşımı masaya
Ağlamayı öğrendim içeriden
Özlemeyi külünden tutuşturarak yangını
Yanmayı öğrendim bir daha ölmemek için
Bırakışlarını en sevdiklerimin
Ben bende sustum
Sustukça söz oldum ben bedende
Görmeden en büyük acıyı
Dünyanın bir yerinde
Acıya hiç demeyi öğrendim
Düşünce baş üstü bir tenhada
Salıncak kurmayı öğrendim beyaz kağıtlardan
Ve tutup parmaklarımdan umudu öğrendim
Avuçlarımda biriktirirken mektuplarını
Sonra üşümeyi
Ve uçan kuşlardan medet ummayı
İçimde dertleri istif ederken gülmeyi
Öğrendim işte her piçliği
Şiir yazmayı öğrendim
Yüklemsiz mısraları sıkarken yumruklarımda
Ve ben seni öğrendim
Ayrılırken bıraktığın ayak izlerini sevmeyi
Her yaradan bir merhem öğrendim bilmediğim

//h.şahinbay//

Haydar ŞAHİNBAY

Aşk Aynalarda Şiiri