Eğitim Sitesi

Efendim... Şiiri

Efendim...

Sen Ahmedî, Mahmudû, Muhammed namlı Nebî!

Sen âlemi yaratan Yüce Hakk'ın Habîbi...

Sen cesede cân olan sen kalplerin tabîbi...

Mahkeme-i Kübrâ'da himmet eyle EFENDİM!

Sen atının altında hilalin nal olduğu

Sen yılların küfrünün önünde lâl olduğu

Sen Hakk'ın mesajının onda irsal olduğu

Mâdele-i Ulyâ'da himmet eyle EFENDİM!

Sen Kitab-ı Mübîn'in mübelliğ tercümanı

Sen; onunla bildiğim Kur'an'ı ne îmanı

Sen; aşıkları aşkı, gönüllerin sultanı

Nefsî!denilen yerde, himmet eyle EFENDİM!

Sen; şems-i kevn-i mekân,mazharı levlâke kul

Sen; Hakk'dan mesaj alıp bize getiren Rasûl

Sen; bizlere öğreten, âdab, erkân ve usûl!

Hel mim mezîd! denirken himmet eyle EFENDİM!

Sen; bizlere acıyıp; Miraçtan dönen yere

Sen; gönüllere neşe, sürmesin gözlere,

Sen; Pişdâr-ı pürşüvâ; vasıl eden makbere!

El firak!denen yerde; himmet eyle EFENDİM!

Sen; Kur'an'la Sünneti, miras kılan bizlere...

Sen; şefaat-i uzmâsı derman olan dizlere...

Sen; gönüllere şifa, sürmesin Sen gözlere

Bu günahkâr mücrime himmet eyle EFENDİM!

Mehmet Ali KULAT Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Mehmet Ali KULAT Şiirleri:

Yanarken Bosna Hersek...

Yanıyor Bosna-Hersek, her yan kan gölü olmuş

Kesmişler dallarımı; yaprağım, gülüm solmuş...

Avrupa ortasında, vampir misali vahşet...

Bin bir türlü tecavüz; korku, panik ve dehşet...

Yâ Rab! Ne gün-son günü? Bu zulmün bu çilenin

Süngüyle çıkarılır... anne karnında cenin!

Kesif kan kokusu her yan, barut kokuyor bulut!

İnsanlık!.. çoktan öldü; yamyamlardan yok umut!

Bir Müslüman öldürmek... en büyük sorunları

Kazıklı voyvodanın kazıklık torunları...

Kesmişler bir anayı; kucağında çocuğu...

Dayanmak yürek ister, gözyaşı buğu buğu!

Açlıktan ölmüş bebek; soğuktan donmuş ayak...

Tel örgülü kamplarda... çile, işkence, dayak!

Yüzlerce her gün ölü, hani "insan hakları!"

Neden görmüyor Batı, Müslüman tutsakları...

Nerde "hür dünya" bugün, niye çıkmıyor sesi?

"Medeni Amerika"nın(!) kesildi mi nefesi?

Müslümanların diye yıkılırken mezarlar...

Hani kanarya seven; gazeteci-yazarlar?

Ne oldu "Hümanizma?" Bak ölüyor bebekler...

Geçiyor mu boğazdan havyar dolu yemekler?

Yıkmışlar camileri, han, hamam, okul harap...

Kimsesiz kimselere yardım sendendir Yâ Rab!

Yiğit Bosna Herseklim, "Allah Rızası" gayen

Cennet ucuz değildir, İman; en ulvi payen!

Şehid; kanıyla yazar rahmet dilekçesini...

... Ve Rahmettir çözecek, esir kelepçesini!

Mehmet Ali KULAT

Yiğidim...

At oynatırdı ecdadım; üç kıtada nal sesleri...

Sayesinde kesilmişti küfrün çatlak nefesleri!

Ebû Bekir gibi sıddîk, ve Osman misâli; hilim,

Ömer'e hasret adalet, Ali'yi bekliyor ilim!

Hamza'yı özlemiş meydan, Abdullah bin Cahş olmalı

Zaman; tersine dönüpte... şanlı Mus'ab'ı bulmalı

Habbab bin Ered benzeri; muallim olunsa herhal

Ne kadar sergerdan varsa; gelirdi Hak yola derhal!

Hanzale bin Amr gibi ol! Kevserler yıkasın seni

Sen Şahadet yudumlarken, melekler biçsin kefeni!

Halid bin Velîd'in aşkı; sinende kıvılcım ola!..

Yüklen bu aziz misyonu; yüreğin imanla dola!

Ah yiğidim bir tanısan! deden Yavuz'u Fatih'i

Abdulhamid cennetmekân, Kanunî muhteşem dâhî

Ahenk verirdik cihana; nizâm-ı ilâhi ile!

Hayrandı adaletimize... o günün kâfiri bile...

Denizlerde at sürerdik, gemi yürüttük karada

Hak ileydik gecelerde, gündüz halkla bir arada

Sonra zevk-u sefâ devri, çürüdük biz içten içe

Vahdet gitti, fitne geldi! Bölündük ki nice nice...

Üç asırlık bir uykuda... Ashab-ı Kehf bize misal!

Derken Rabb'im lutfeyledi; yeni doğuş kutlu visal!

Başa kondu devlet kuşu; Nebî "tûbâ li'l gurebâ!" der.

Bu fırsatı kaçıranlar; "Yâ leytenî küntu turebâ!" der.

Mehmet Ali KULAT

Gülüm...



Bülbül olup, kaybolan güle ağlamak

Çaremidir? Bilmem... kara bağlamak

Kanayan yüreği... korla dağlamak...

Fenâdan ebede, erdirir ölüm!...

Dünyadan Ravzaya dikildi gülüm.

İlk şehidin adı... adı olmuştu!

Cennetten misafir, sanki bir kuştu,

Azrail su olmuş... o suya düştü!

Esbab perdesiyle dürülü ölüm!..

Nasipse kavuşmak! Cennette gülüm...

Acziyet bir anda! Emr-i Hakk vâki

Çok şükür günahsız! Olmadan şâki

Kınalı kuzuma; bir hasret... tâki

Biz Allah'tan geldik dönüşü ölüm!

Kavuşmak ukbâya kaldı be gülüm.

Gidenler gelmiyor! bekleyip durdum

Tükenmiş gözyaşım hep ağlıyordum

Kutlu ufuklardan umutla sordum...

Kur'an'da ölümsüz olmakmış ölüm!

Geleceğim ben de nasipse gülüm.

Her nefis ölümü tadacak birgün

Kâfir için ölüm gayyaya sürgün

Lâkin mü'min için; Ravza'da düğün!

Ağuşunda yavrumu üşütme! ölüm...

Toprak gül bitirir... gül oldun gülüm.

Hüküm Allah'ındır! Kul O'na tâbi

Veren de O! Alan da! O'dur sahibi

Tesellîde O'ndan, O kalb tabîbi!

Biz Allah'dan geldik dönüşü ölüm...

O vermişti O aldı! değil mi gülüm.

Mehmet Ali KULAT

Efendim... Şiiri