Gülüm...
Bülbül olup, kaybolan güle ağlamak
Çaremidir? Bilmem... kara bağlamak
Kanayan yüreği... korla dağlamak...
Fenâdan ebede, erdirir ölüm!...
Dünyadan Ravzaya dikildi gülüm.
İlk şehidin adı... adı olmuştu!
Cennetten misafir, sanki bir kuştu,
Azrail su olmuş... o suya düştü!
Esbab perdesiyle dürülü ölüm!..
Nasipse kavuşmak! Cennette gülüm...
Acziyet bir anda! Emr-i Hakk vâki
Çok şükür günahsız! Olmadan şâki
Kınalı kuzuma; bir hasret... tâki
Biz Allah'tan geldik dönüşü ölüm!
Kavuşmak ukbâya kaldı be gülüm.
Gidenler gelmiyor! bekleyip durdum
Tükenmiş gözyaşım hep ağlıyordum
Kutlu ufuklardan umutla sordum...
Kur'an'da ölümsüz olmakmış ölüm!
Geleceğim ben de nasipse gülüm.
Her nefis ölümü tadacak birgün
Kâfir için ölüm gayyaya sürgün
Lâkin mü'min için; Ravza'da düğün!
Ağuşunda yavrumu üşütme! ölüm...
Toprak gül bitirir... gül oldun gülüm.
Hüküm Allah'ındır! Kul O'na tâbi
Veren de O! Alan da! O'dur sahibi
Tesellîde O'ndan, O kalb tabîbi!
Biz Allah'dan geldik dönüşü ölüm...
O vermişti O aldı! değil mi gülüm.
Mehmet Ali KULAT Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Kutlu Yolun Yolcusuna...
Sancı sancı üstüne; bugün yarına gebe;
Kimi muştu bekliyor, kimi hala körebe!..
Çatlamış dudaklara kevserden kana kana...
Yevmu'l beter diyenler, şaşıyor bu ihsana!..
Hakk yola adım atan, rahmetle sarmaş dolaş;
Nice gözlerde perde; canlanıyor kesik baş!..
Sen bu yol için; and içen delikanlı;
Sen Nebî'den müjdeli; Kur'an ile nişanlı!..
Vesile-i Necâtın; râm ol, kutlu bir ere;
Yol uzun, yolcu yaya; tek varılmaz makbere!..
Sen gözümün ferisin, sırtla bu ağır yükü;
Hedef; Allah dâvası; dâva en kutlu ülkü!..
Yürü soluk soluğa; top senin! çevkân senin;
Doğsun Hakikat Nûr'u, dinsin âh-u zâr, enîn!
Bu yolda ölen şehid; bu yolun derdi derman;
Çile, suça keffâret; kader değişmez ferman!..
Dilinde zikr-i Tevhid, sînede aşk-ı cihad;
Mü'minlerin bayramı, şimdi panikte ilhad!..
Mehmet Ali KULAT
Vara Gönül...
Bu yol Ashâb-ı hâl yolu
Bu yol erbâb-ı dîl yolu
Bir gül etraf diken dolu
Vara gönül güle ere...
Kalp zikirle şifâ bula
Baş fikirle sefâ bula
Dâim amel ihlas ola
Vara gönül bala ere...
Kul kulluğun bile gerek
İman ile dolu yürek
Ukbâ için azık derek
Vara gönül mala ere...
Daim koşa yorulmaya
Coşa coşa durulmaya
Dünya fâni kurulmaya
Vara gönül yola ere...
Çizgimiz Hakk'ın çizgisi
Saf saf kulluğun dizgisi
Sine de sevdâ ezgisi
Vara gönül bola ere...
Mehmet Ali KULAT
Bu Gece...
Tefekkür ufkunda daldım bu gece
Ayaklarım bağlı... koşar yürürüm
Aşk halkasın tuttum, yığıldım kaldım
Gözlerim kapalı... lakin görürüm
Dilimde zikrullah, kalb ona uyar
İlahi bir renk ki her yanı boyar
Gördüğüm ne ola? Nere bu diyar?
Akıl uçtu gitti... ben düşünürüm.
Nedir bu? ne iştir? Şaşırdım kaldım
Şu anki zamandan öteye daldım
İlmim aciz kaldı... onu da saldım
Mağrur başım yerde, hep sürüm sürüm.
Mülk O'nun, Mâlik O! Gerisi hep boş
Hissim allak bullak, duygularım hoş
İçmedim ve lakin olmuşum sarhoş
Varlığa kör oldum... O'nu görürüm.
Bu gece ruhumun dolduğu gece
Yalnızca O kaldı, sade bir hece
Herşeyin sahibi mutlak bilmece
Dilerse yaşarım... öl der, ölürüm.
Mehmet Ali KULAT