Efendim
Gözüm Beytullahta gönlüm Kabe'de
Benim sevdiğim gül aldır efendim
Alım Beytullahtır gülüm sahabe
Benim en sevdiğim kuldur efendim
O güller seninle her gün dolaştı
Kaldırdı perdeyi hak sana açtı
Uhutda hamzayla çok şehit düştü
Cennetül bakide kaldır efendim
Ensar evden uzak yurdun da sürgün
Mekke Medine'ye sürüldüyü'gün
Gözler yol çekti özlemse her gün
Arası birkaç gün yoldur efendim
Asırlar devrildi seneler geçti
İnsan zamane'dir devir değişti
Salih kullar Zemzem suyun'dan içti
Bize de bir bardak doldur efendim
Senden sonra bilsen ah neler oldu
Ekinler hormonlu çiçeği soldu
Çocuklar büyüdü babayı sordu
Anası nikahsız duldur efendim.
Yaşar KILIÇ
Yaşar KILIÇ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Sülo
İhtibarım yere düşmesin diye
Kendini her yerde överdi sülo
Hiç kimse kapıdan geçmesin diye
Bağ itiyle gezer kovardı sülo
Sülonun küçük bir aynası vardı
Saçını yan döker havası vardı
Kıçında dört büyük yaması vardı
Ağanın kızını severdi sülo
Fabrikaya girdik yine buluştuk
Aynı işte uzun yıllar çalıştık
O gün yoksa biri ölmüş alıştık
Yalandan dizini döverdi sülo
Bir işe yaramaz portifle gezer
Çalışır cihazı elleyip bozar
Kıvrılır aradan sıvışıp sızar
Konuşmaz o günü duvardı sülo
Haftaya dönerdi bize vardiye
Süloya bir önlük geldi hediye
Giymezdi saklardı kirlenir diye
Yağlı pis tulumu sıvardı sülo
Görücüye gittik sönük dediler
Kekeme diline yenik dediler
Bu sümüklü kalık kemik dediler
Kovulduk deyince söverdi sülo
Sülonun sonunda hatçesi oldu
Azeri şivesi lehçesi oldu
Gidip de dönmeyen akçesi oldu
Gözünü BAKÜYE çevirdi sülo
Yaşar Kılıç
Yaşar KILIÇ
Yoruldum
Hayat okul oldu bende okudum.
Hep tahtaya çıka çıka yoruldum.
Dersim felek oldu ezber okudum.
Dişlerimi sıka sıka yoruldum.
Başın hele kaldır göğe baksana,
Gücün varsa yürü hadi çıksana.
Kader bir duvar ağ derler, yıksana.
Bir kaç tuğla söke söke yoruldum.
Saygıda kusur yok, olmaz elbette.
Ekmeği aradık bulduk gurbette.
Başın eğik olur beye hürmette.
Ben el kahrı çeke çeke yoruldum.
Kim beddua etti yüzün gülmesin.
Bir araya iki yakan gelmesin.
Güzel bir elbisen yeni olmasın.
Yırtık yama dike dike yoruldum.
Kuş sesini nehir suyuna katsam,
Baş yastığa koyup bir rahat yatsam,
İçimde korku var götürüp atsam,
Dizlerime çöke çöke yoruldum...
Yaşar KILIÇ
Yaşar KILIÇ
Hep Ayrı Gitti
Şu karşı dereyi geçeyim dedim
Dere ayrı gitti düz ayrı gitti…
Eğildim suyundan içeyim dedim
Ayak ayrı gitti diz ayrı gitti…
Bu yılki rızkımı tarlaya serdim
Sarı başak gelir diye beklerdim
Tohumu rüzgarla sellere verdim
Tahıl ayrı gitti toz ayrı gitti…
Elimin altında küçük kuştular
Gün geldi yuvadan kaçıp uçtular
Uzaklara gidip kanat açtılar
Oğul ayrı gitti kız ayrı gitti…
Güllerin bağında seyrine daldım
Arı gibi çalışarak bal aldım
Kış gelmeden karla borana kaldım
Bahar ayrı gitti yaz ayrı gitti…
Felek benim elim kolum bağlamış
Dert çilesi Yaşarı'mı dağlamış
Öksüz Yavrum deyip anam ağlamış
Üvey ayrı gitti öz ayrı gitti.
Yaşar KILIÇ
Yaşar KILIÇ