Beşinci Mevsim
Sonbaharda gelme bana…
Çehrende hüznün resmini görmeyeyim.
Daha ben seni sarmadan sıkıca,
Rüzgârların kollarına vermeyeyim.
Bana bir kış günü gelme…
Sana giden yollar hiç kapanmasın.
Ben seni görmeliyim yeşil göllerde,
O yeşil bakışların sakın donmasın.
İlkbaharda gelme bana…
Gözlerinin ışığı her lahzâ parlasın.
Yağmurlar yağmasın aşkın nârına,
Yüreğim senle tutuşsun, yansın.
Bana bir yaz günü gelme…
Varlığın bunaltmasın sakin ruhumu.
Beni gark etme hasret ateşine,
Ayaklarım hiç bulmasın ayrılık yolunu.
Öyle bir mevsimde gel ki…
O mevsimin efsûnuyla bir olasın.
Belki üşütürsün; yakarsın da belki,
Yağmurum da ateşim de sen olasın.
Ahmet YANIT
Ahmet YANIT Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Sesleniş
Kaderim mi benim, hep hasret çekmek?
Yine gurbet bana can-diyâr oldu.
Sensizliğin acısı bilmiyor ki dinmek,
Aklım-fikrim benden hep firâr oldu.
Hayâlin çekilip gitmez karşımdan,
Yağmur isyân etti gözüm yaşından.
Beni benden alıp bu büyük sevdan,
Çepe-çevre sardı, sonsuz nâr oldu.
Say ki, bir gülüm ben, sensiz kurudum,
Mutluluğun yolunu bulamaz oldum.
Mahzun kaldım burada, gülmeyi unuttum,
Şimdi tek meşgâlem âh-u zâr oldu.
Dualar ettim hep yüce Mevlâ’ya:
Bir leke gelmesin bu temiz sevdâya.
Yüreğimde kanayan bu acı yaraya
Yine tek dermânım nazlı yâr oldu.
Bilmem ki, niye yook hayatın tadı,
Yüzümde neş’eden eser kalmadı.
Sensizken geçen her günün adı
Şu gönül hânemde, bin efkâr oldu.
Anla Kardelen’im, sevmişem seni,
Bu şiir sevdama bir şiâr oldu.
“Sensizim!” diyorsam, ölüyüm bil ki,
Sanki bu sokaklar bir mezâr oldu.
Ahmet YANIT
Hadi Git!
Hadi git!
Hadi durma!
Bir hançer de sen vur sırtıma!
Bir görsen şimdi şu hâlini,
Zemheride üşüyen bir kuş gibisin.
Yüzün kalkmıyor yerden,
Aslında terk ettiğin, kendinsin!
Dillerin lâl, kelimelerin çaresiz
Bu öyle bir gidiş ki seninki,
Tarifsiz…
Şimdi sensizlik bekliyor beni,
Bir şehir dolusu yalnızlık.
Sonrası berduş bir adam,
Çaresiz geçen bekleyişler,
Yokluğuna düşülen notlar,
Geceler boyu içten ve sessiz
Hıçkırıklar…
Sen mehtabıydın gecelerimin.
Yüzümün neşesi,
Mutluluğumun fâiliydin.
Sen, aşka inanma sebebim,
Sen, “Kardelenim” dediğim,
Sen, kendime yâr bildiğim,
Sen… sen her şeyimdin…
Hadi git!
Hadi durma!
Bir hançer de sen vur sırtıma!
Ahmet YANIT
Beyhûde...
Artık her şey beyhûde...
Zaten, zoraki gülmelerle hep avuntularımız.
Bir tekerrürden ibaret değil mi, söyle,
Şu perîşan hayata kattıklarımız...
Yalnızlığın buğusu çöktü gönül penceremize
Yollar hep kapalı, giden, birbirimize.
Biliyorum ey mehlika! Önce karlar yağacak
Akabinde çığlar düşecek zülüflerimize...
Artık her şey beyhûde...
Gönlüm ne feryâd eder artık, ne figân.
Kucaklar dolusu mutluluk döksen önüme,
Vîran olur karşımda, olmaz tercümân...
Çekerim, sensizlik yazılmışsa şâyet, kaderime.
Zahmet etmesin tabîb, derman yoktur derdime.
Sonrasında yak istersen, târ u mâr et beni,
Temennîmdir; gözlerin son kez değsin gözlerime...
Ahmet YANIT