ahmet baydar insanı mahveden şey 'belki'dir.Hocam belki gelir diye bekleme ... herkes yerinden memnun..net ol Hocam 2006-04-15
Bekliyorum
Serin ve güzel bir akşamüstü
Gönlüm sıcakken gözlerim üşüdü.
Gökyüzünde mavimtrak bir örtü,
Seni bekliyorum bu akşamüstü.
Üç zaman var birbirinden değerli
Aradım durdum seni, deli deli
Ağır ağır geçerken köprüleri
Yorgun düştüm yine bu akşamüstü.
Öğrendim ki çok önceden gitmişsin,
Pek de üzüldüm, duyamadım sesin
Filizlenirken yeni bir hevesin
Set çektin önüne bu akşamüstü.
Tekrar döner diye hayaller kurdum,
Sakin duran kalbime kırbaç vurdum
Bulutların üstüne bağdaş kurdum
Seni bekliyorum bu akşamüstü.
Âşık SEYHANÎ Şiirleri
Yazılan son 4 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 4 yorum yazılmış.
Benzer Âşık SEYHANÎ Şiirleri:
Kimse çalmasın kapımı, evde yokum.
Bayrama mı geldiniz,
Kutlamaya,
Sevinci paylaşmaya…?
Hangi bayram,hangi sevinç?
Bayram yıldızlardan da ötede.
Kimse gelmesin açmam, açamam kapıyı…
Açamam kapıyı, dıştan kilitli,
Anahtarını dağa atmışlar,
Dağ yanmış kül olmuş...
Çilingir de getirmeyin açamaz kapımı,
Felek mühürlemiş, efsunlamış.
Güneşin önüne de perde çekmiş,
Karanlığa mahkûm etmiş beni.
Anladınız işte açmam,açamam kapıyı.
Duvarlar üstüme üstüme geliyor,
Ne kadar da küçükmüş dünya..
İşte hepsi dört duvar
Ha çivili tahta, ha demirli beton,
Ne fark eder?
Çiviyi çakan da sağlam çakmış canım!
Ne yel götürür, ne sel alır.
Canlı çıkamaz dışarı, ceset içerde kalır.
Gelmeyin, yoklamayın kapıyı açmam,açamam.
Bak, karanlık nasıl çöktü pencereme,
Geçen bütün günlerden daha karanlık içerisi.
Birazdan baykuşlar öter,
Karabasanlar çöker, kâbuslar başlar,
Ve ardından kafama kafama atılan taşlar…
Çığlık çığlığa sesler, bağrışmalar, haykırışlar:
Atın, gözüne gözüne!
Görmesin güzelliği.
Atın, yüzüne yüzüne!
Kalmasın güzelliği,
Atın, dizine dizine!
Çıkamasın çamurdan…
Atın, atın!..
Atın, yakanızdan düşsün!
Gömülsün bataklığa, çıkamasın oradan.
Anladınız işte, vurmayın kapıma
Açmam,açamam kapıyı.
Sonra uyanırım.
Dünyaya sabah olmuş.
Yine neşeli, yine mutlu insanlar.
Mutlu yatmışlar, mutlu kalkmışlar.
Büyükleri ziyarete gidiyorlar…
Bu sefer duymadım ayak seslerini
Kapımın önünde.
Sessizce geçip gidiyorlar,
Burunları kapalı…
Ne kokuyor, kokan ne?
İşte şuradan geliyor, içerden,
Adamın köpeği mi öldü acaba?
Haber verin polise, kırsın kapıyı.
Ben demiştim zaten
Bu evde insan yok diye.
Anladınız işte,
Zorlamayın açmam,açamam kapıyı.
Sesler daha net geliyor şimdi.
Ama insanlar neden kızgın bu kadar:
Neşemizi bozdun uğursuz!
Gönlümüzü soğuttun,
Apartmanı kokuttun,
Çocukları korkuttun!
Bayramda da ölünür mü!?
Artık kimse gelmez kapıma,
Çalmaz zilimi.
Kimseye sormayın, sorulmasın adım.
Bayram, bayram!.bağırın siz,
Benim tükendi nefesim.
İyice örtün üstümü, duyulmasın sesim.
Tamam, rahat olun, gidin artık!
Korkmayın açmam, açamam örtümü.
Bağladım ben Mevla’ya gönlümü.
Âşık SEYHANÎ
Bakışlar sabit, bir şeyler aramakta
Elem, sevinç, ümit, yeis var orada
Kaşlar çatık, dudaklar gergindir arasıra
Bütün bunların sebebi sensin be hayâl
Fakir zengin olur seninle
Köylü ağa olur, tesbih elinde
Memur ise amir yerinde
Hayata neşe katan sensin be hayâl
Kızlara gelinlik giydirirsin,
Bekârları hemen evlendirirsin,
Aşığı maşuğuna kavuşturuverirsin
Sen olmazsan nasıl yaşarız be hayâl
Önümde güzel bir âlem kurulu
Orada herkes güleç, hertkes mutlu
Hayatını yaşa, düşünme sonu
Hayata neşe katan sensin be hayâl
Seninle ben hep mutlu oldum,
Sende hep iyiyi güzeli buldum,
Ne kadar kötülük olsa hayra yordum,
Sen olmazsan nasıl yaşarız be hayâl
Beni hiçbir zaman yalnız bırakmadın,
Çoğunlukla da namazda niyazda yakaladın,
Aşkı getirip aklı seyahate çıkardın,
Sen benim başıma bela mısın be hayâl
Tahayyül ederken onun hayâlini âlemi hayâlde,
Devamlı sevda ateşi yanıyor güzel gözlerinde,
Dudaklarına koyduğum sıcak bir buse bile
Senin sayende oldu sağol be hayâl.
Seyhânî artık bırakacak hayâli
Çünkü hayâl ediyor gerçek hâli,
Gerçek hayat onun için oldu tâli
Gerçek hayâl oldu, hayâl gerçek olsun,
Hayâl gerçek olsun, dua et be hayâl!
Âşık SEYHANÎ
Dedim yare gözlerine bakayım.
Dedi bana yüreğini yakarım.
Dedim yare saçın neden siyahtır,
Dedi bana ona bakmak günahtır.
Dedim yare ellerini tutayım,
Dedi bana ellerimi sarayım.
Dedim yare dudakların şeker mi,
Dedi bana yoksa seni çeker mi?
Dedim yare bu naz sende nedendir,
Dedi bana bu naz benim huyumdur.
Dedim yere bu huy senden çıkar mı?
Dedi bana ecel bana yakın mı?
Âşık SEYHANÎ