Seyma Çok güzel emeğinize sağlık 2017-10-17
Bayram!
Kimse çalmasın kapımı, evde yokum.
Bayrama mı geldiniz,
Kutlamaya,
Sevinci paylaşmaya…?
Hangi bayram,hangi sevinç?
Bayram yıldızlardan da ötede.
Kimse gelmesin açmam, açamam kapıyı…
Açamam kapıyı, dıştan kilitli,
Anahtarını dağa atmışlar,
Dağ yanmış kül olmuş...
Çilingir de getirmeyin açamaz kapımı,
Felek mühürlemiş, efsunlamış.
Güneşin önüne de perde çekmiş,
Karanlığa mahkûm etmiş beni.
Anladınız işte açmam,açamam kapıyı.
Duvarlar üstüme üstüme geliyor,
Ne kadar da küçükmüş dünya..
İşte hepsi dört duvar
Ha çivili tahta, ha demirli beton,
Ne fark eder?
Çiviyi çakan da sağlam çakmış canım!
Ne yel götürür, ne sel alır.
Canlı çıkamaz dışarı, ceset içerde kalır.
Gelmeyin, yoklamayın kapıyı açmam,açamam.
Bak, karanlık nasıl çöktü pencereme,
Geçen bütün günlerden daha karanlık içerisi.
Birazdan baykuşlar öter,
Karabasanlar çöker, kâbuslar başlar,
Ve ardından kafama kafama atılan taşlar…
Çığlık çığlığa sesler, bağrışmalar, haykırışlar:
Atın, gözüne gözüne!
Görmesin güzelliği.
Atın, yüzüne yüzüne!
Kalmasın güzelliği,
Atın, dizine dizine!
Çıkamasın çamurdan…
Atın, atın!..
Atın, yakanızdan düşsün!
Gömülsün bataklığa, çıkamasın oradan.
Anladınız işte, vurmayın kapıma
Açmam,açamam kapıyı.
Sonra uyanırım.
Dünyaya sabah olmuş.
Yine neşeli, yine mutlu insanlar.
Mutlu yatmışlar, mutlu kalkmışlar.
Büyükleri ziyarete gidiyorlar…
Bu sefer duymadım ayak seslerini
Kapımın önünde.
Sessizce geçip gidiyorlar,
Burunları kapalı…
Ne kokuyor, kokan ne?
İşte şuradan geliyor, içerden,
Adamın köpeği mi öldü acaba?
Haber verin polise, kırsın kapıyı.
Ben demiştim zaten
Bu evde insan yok diye.
Anladınız işte,
Zorlamayın açmam,açamam kapıyı.
Sesler daha net geliyor şimdi.
Ama insanlar neden kızgın bu kadar:
Neşemizi bozdun uğursuz!
Gönlümüzü soğuttun,
Apartmanı kokuttun,
Çocukları korkuttun!
Bayramda da ölünür mü!?
Artık kimse gelmez kapıma,
Çalmaz zilimi.
Kimseye sormayın, sorulmasın adım.
Bayram, bayram!.bağırın siz,
Benim tükendi nefesim.
İyice örtün üstümü, duyulmasın sesim.
Tamam, rahat olun, gidin artık!
Korkmayın açmam, açamam örtümü.
Bağladım ben Mevla’ya gönlümü.
Âşık SEYHANÎ Şiirleri
Yazılan son 4 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 4 yorum yazılmış.
Benzer Âşık SEYHANÎ Şiirleri:
Uyu İstanbul, uyumana bak sen!
Sen uyanırsan,
Tüm dertler uyanır,
Acılar uyanır.
Yürekler dayanmaz
Bulutlar boşalır.
Sen uyanırsan bir kez daha ölür fakir
Zengin keyif sürer, gariban olur hakir,
Bir ölümdür bir de uyku dertlere deva
Çekmesin diye felek sefa
Uyu İstanbul, uyumana bak sen!
Çekilsin sokakların gürültüsü,
Bitsin gariplerin çilesi
Kesilsin hastaların iniltisi,
Uyu İstanbul, uyumana bak sen!
Sen uyurken fakir de bir zengin de,
Bekâr da bir evli de...
Veli de bir deli de…
Uyu İstanbul, uyumana bak sen
Seyhanî için için ağlar
Hastaya ağlar, dertliye ağlar,
Yalvarır yakarır çareyi Allah’a bağlar
Uyu İstanbul, uyumana bak sen.
Sakın yanlış anlama,
Sevgiyi, neşeyi çekemiyor diye.
Yıllar yılı kader bize niye gülmez niye?
Mutluluğu bir kez rüyada görelim diye
Uyu İstanbul, uyumana bak sen!
Âşık SEYHANÎ
Kimse çalmasın kapımı, evde yokum.
Bayrama mı geldiniz,
Kutlamaya,
Sevinci paylaşmaya…?
Hangi bayram,hangi sevinç?
Bayram yıldızlardan da ötede.
Kimse gelmesin açmam, açamam kapıyı…
Açamam kapıyı, dıştan kilitli,
Anahtarını dağa atmışlar,
Dağ yanmış kül olmuş...
Çilingir de getirmeyin açamaz kapımı,
Felek mühürlemiş, efsunlamış.
Güneşin önüne de perde çekmiş,
Karanlığa mahkûm etmiş beni.
Anladınız işte açmam,açamam kapıyı.
Duvarlar üstüme üstüme geliyor,
Ne kadar da küçükmüş dünya..
İşte hepsi dört duvar
Ha çivili tahta, ha demirli beton,
Ne fark eder?
Çiviyi çakan da sağlam çakmış canım!
Ne yel götürür, ne sel alır.
Canlı çıkamaz dışarı, ceset içerde kalır.
Gelmeyin, yoklamayın kapıyı açmam,açamam.
Bak, karanlık nasıl çöktü pencereme,
Geçen bütün günlerden daha karanlık içerisi.
Birazdan baykuşlar öter,
Karabasanlar çöker, kâbuslar başlar,
Ve ardından kafama kafama atılan taşlar…
Çığlık çığlığa sesler, bağrışmalar, haykırışlar:
Atın, gözüne gözüne!
Görmesin güzelliği.
Atın, yüzüne yüzüne!
Kalmasın güzelliği,
Atın, dizine dizine!
Çıkamasın çamurdan…
Atın, atın!..
Atın, yakanızdan düşsün!
Gömülsün bataklığa, çıkamasın oradan.
Anladınız işte, vurmayın kapıma
Açmam,açamam kapıyı.
Sonra uyanırım.
Dünyaya sabah olmuş.
Yine neşeli, yine mutlu insanlar.
Mutlu yatmışlar, mutlu kalkmışlar.
Büyükleri ziyarete gidiyorlar…
Bu sefer duymadım ayak seslerini
Kapımın önünde.
Sessizce geçip gidiyorlar,
Burunları kapalı…
Ne kokuyor, kokan ne?
İşte şuradan geliyor, içerden,
Adamın köpeği mi öldü acaba?
Haber verin polise, kırsın kapıyı.
Ben demiştim zaten
Bu evde insan yok diye.
Anladınız işte,
Zorlamayın açmam,açamam kapıyı.
Sesler daha net geliyor şimdi.
Ama insanlar neden kızgın bu kadar:
Neşemizi bozdun uğursuz!
Gönlümüzü soğuttun,
Apartmanı kokuttun,
Çocukları korkuttun!
Bayramda da ölünür mü!?
Artık kimse gelmez kapıma,
Çalmaz zilimi.
Kimseye sormayın, sorulmasın adım.
Bayram, bayram!.bağırın siz,
Benim tükendi nefesim.
İyice örtün üstümü, duyulmasın sesim.
Tamam, rahat olun, gidin artık!
Korkmayın açmam, açamam örtümü.
Bağladım ben Mevla’ya gönlümü.
Âşık SEYHANÎ
Umman bir çarşaf gibi serilmiş önüme,
Ufukta dumanları çıkan bir baca çarptı gözüme.
Derken ağır ağır yaklaşan bir gemi;
İncitmeden taşıyor sanki sevdiğimi.
Şu durgun denize bak, şu simsiyah duman,
Yıldırım yüklü bulutlarla örtüldü asüman.
Sevdiğimi benden kıskanan sular kabardı,
Duman yükselmeyi bırakıp gemiyi sardı.
Mevc a mevc cûş eden deniz, şimdi sessiz mi sessiz
Uzun bir bekleyiş…galiba ölüm bıraktı beni sensiz.
Çeşmim iki çeşme olmuş, durmaz akıyor,
Balıklar deryayı unutmuş, göz yaşımla yıkanıyor.
Göz yaşlarımı içince yavru balıklar,
Dayanamayıp da hicranıma Allah’a yalvardılar:
"Ya Rabb! Çeşmi çeşme gibi akan şu aşığı,
Kavuştur maşuğuna silinsin alnındaki hüzün kırışığı,"
Dualarına dedim amin, oldum bir ehvar,
Ehveri bekliyorum, Allah’tan ümitvar!
Âşık SEYHANÎ