Pelin_Derin Çok güzel tebrikler 2016-03-19
Çanakkale Zaferi / 18 Dörtlükte 18 Mart Şiiri | Hürriyet Demir
Çanakkale Zaferi / 18 Dörtlükte 18 Mart
Bir haykırışla dünya,
Oynamıştı yerinden.
Ders almıştı milletler,
Türklerin zaferinden.
Tek bir yürek gibiydi,
Trakya, Anadolu.
Asrın şanlı sayfası,
Olmuştu Gelibolu.
Setler çekiliyordu,
İlden Kilitbahire.
Ve boğaz daraldıkça,
Benziyordu nehire.
Ulu bir duvar oldu,
Kıyıda Conkbayırı.
Çözemedi düşmanlar,
Bu zekayı bu sırı.
Yüzen bir efsaneydi,
Nusret Mayın Gemisi.
Oldu tüm tayfasıyla,
Bu Vatanın hamisi.
Askere yatak döşek,
Olmuş iken siperler.
Şanlıydı vatan için,
Vuruşan o neferler.
Vardı koca yürekler,
Silah olmasa bile.
Düşmana cephe dardı,
Türklereyse nafile.
Vatan için verirken,
Türk cengaver el ele.
Onsekiz Mart Onbeşte,
Şahlandı Çanakkale.
Çanakkale Zaferi eğitici şiirler okul şiirleri öğretici şiirler öğrenci şiirleri amatör kısa şiirler Hürriyet Demir
Çanakkale Zaferi / 18 Dörtlükte 18 Mart Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Çanakkale Zaferi / 18 Dörtlükte 18 Mart Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Yazılan son 5 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 5 yorum yazılmış.
Benzer Çanakkale Zaferi Şiirleri
Gelibolu Sırtları!
Toprak diye baktığın bu sırtlar var ya
Sağnak sağnak kan aktı yamaçlarında
Ağacın, çiçeğin, buğdayın, otun..
Destanlar yazılı yapraklarında!
*
Her biri mahya gibi burda, tepeler
Dört mevsim nur yağar şakaklarına
'Çanakkale Geçilmez! ' diye haykırır
Boğaza bakan ufuklarına!
*
Hisartepe üstündeki nurlu abide
Gelip geçen gemilere destan anlatır
Gerekirse eğer Mehmetçik'ime
0 şanlı destanları yine yazdırır.
*
Bir değil, beş değil, yüz on beş değil
Yüzbinlerce şehidi gömdü bu sırtlar
Yalnızca su değil, dolu, kar değil
Top tüfek, barut kan gördü bu sırtlar.
*
Topsuz tüfeksiz, mermisiz erler
Taşla savaşan Çavuş Mehmet'ler
Ölmeden mezara gömülen gençler
Kefensiz şehitler gördü bu sırtlar.
*
Kabatepe önünde şehit Mehmet'i
Şamandra ipini keserken gördü
Şaşıran düşmanı Arıburnu'nda
Yalçın kayalıklara çarparken gördü.
*
Bir başka Mehmet'i Conkbayırı'nda
Bombaları havada tutarken gördü
'Ya Allah! ' diyerek mancınık gibi
Yeniden düşmana atarken gördü
*
Gemilerden bomba yağdı başına
Çatırdarken süngüler vatan aşkına
'Ölümlerin ötesine ölmeye koşan!"
Mehmetçik'i uçarken gördü bu sırtlar!
*
Siperden sipere türkü çağıran
Savaşta bile nazik davranan
Tepelerde çakmak çakmak parlayan
İmanlı göğüsler gördü bu sırtlar.
*
Beş hafta... on hafta..bir yılda değil
Binlerce şehidi bir günde gördü.
"Medeniyet! " denilen o 'canavarın'
Dişlerini tırnak tırnak sökerken gördü!
*
Askerin önünde cepheye koşan
Vurulup göğsünden dev gibi yatan
Yere düşerken deprem yaratan
Teğmen, üsteğmen..albaylar gördü
*
57.alay neferlerini
Mevzilerden ok gibi fırlarken gördü
Ashab-ı Keyf pirleri gibi
Tümünü kollarında yatarken gördü.
*
Öğretmen Ethem'i, Yahya Çavuş'u
Edremitli onbaşı Seyit Mehmet'i
Ülkemin her yanından nice Mehmet'i,
Alay alay düşmana 'dur! ' derken gördü.
*
Her güç anımızda imdada koşan
Destanlar yaratıp destanlar yazan.
Düşman evladını da bağrına basan
Anafartalar kahramanı dahi komutan
Mustafa Kemal'i gördü bu sırtlar.
*
Bir gün yolun buralara düşerse
Bu destan yerlerini görmeden geçme
Gül dalına konan bülbüller gibi
Kabirlerin başına yavaşça otur
Bizim için ölen bu yiğitlere
Bir selam da benden söyle ne olur!
..........*......
02.nisan.2019/salı
Ali Koç Elegeçmez
Ali Koç Elegeçmez
18 Mart Gelince
Sustu o kindar arya
18 Mart gelince...
Millet olmadı parya
18 Mart gelince...
Ufuktan güneş doğdu
Karanlıkları boğdu
Göklerden rahmet yağdı
18 Mart gelince...
Yurdumuz nefes aldı
Canlar uykuya daldı
Geride hüzün kaldı
18 Mart gelince...
Bükülmedi bilekler
Kavileşti yürekler
Gerçekleşti dilekler
18 Mart gelince...
Aydınlandı geceler
Bala bandı heceler
Özgür oldu niceler
18 Mart gelince...
Yeni sayfa açıldı
Rayihalar saçıldı
Bengisular içildi
18 Mart gelince...
Dua ettik Allah'a
Göstermesin bir daha
Bir millet kalktı şaha
18 Mart gelince...
M. NİHAT MALKOÇ
M. NİHAT MALKOÇ
Çanakkale Şehitleri
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer,
O ne müthiş tipidir, savrulur enkazı beşer.
Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.
Kafa göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak
Vurulup, tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna yarap ne güneşler batıyor.
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker
Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın.
M. Akif ERSOY
M. Akif ERSOY
Seyit Onbaşı
18 Martta dünya şehit kanıyla dolmuştu
Müslüman şehitlerimizin mücadelesi gittikçe zorlaşıyordu
Çanakkale topraklarında Müslümanlarımız cansız bir bedenle
Kanlar içinde yere serilmişti
Onların yaşadığı o anı görünce
Bizim yüreğimiz o acıya dayanmazdı
Gözlerimizde akmadık yaş kalmadı
Yüreğimiz adeta parçalanmıştı
Ama ümitlerimiz tükenmemişti tükenmeyecekti de
ve biri vardı
tam 250 kilo ağırlığındaki mermiyi topa koyarak
Müslümanların mücadelesini sona erdirdi
böylece düşman ordusu yenilmişti
ve o kahraman SEYİT ONBAŞIYDI
Özlem AKTUZ