Eğitim Sitesi

18 Mart Gelince Şiiri

18 Mart Gelince Şiiri | M. NİHAT MALKOÇ

18 Mart Gelince

Sustu o kindar arya
18 Mart gelince...
Millet olmadı parya
18 Mart gelince...

Ufuktan güneş doğdu
Karanlıkları boğdu
Göklerden rahmet yağdı
18 Mart gelince...

Yurdumuz nefes aldı
Canlar uykuya daldı
Geride hüzün kaldı
18 Mart gelince...

Bükülmedi bilekler
Kavileşti yürekler
Gerçekleşti dilekler
18 Mart gelince...

Aydınlandı geceler
Bala bandı heceler
Özgür oldu niceler
18 Mart gelince...

Yeni sayfa açıldı
Rayihalar saçıldı
Bengisular içildi
18 Mart gelince...

Dua ettik Allah'a
Göstermesin bir daha
Bir millet kalktı şaha
18 Mart gelince...

M. NİHAT MALKOÇ

add

tag 18 Mart Gelince Şiiri M. NİHAT MALKOÇ öğrenci şiirleri çocuk şiirleri 18 mart şiirleri eğitici şiirler

18 Mart Gelince Şiiri Hakkında Yorum Yazın

  

18 Mart Gelince Şiiri Hakkındaki Yorumlar

ateş çok iyi 2018-03-12

fatimeS a be abi cok begendim be yaaa 2016-02-17

bilinmiyor sen şiir yazmak için doğmuşsun 2015-04-04

merve bu şiir çok güzel ben çok beğendim 2015-03-19

şiir çok güzel beğendim 2015-03-19

VERDA DERİN ÖZ SİZ ÇOCUKLARA EN İYİ ŞEYLERİ ÖĞRETEN İNSANLARSINIZ 2015-03-17

ismiboşver çok güzel bayıldım tebrikler yazana 2015-03-11

Ayşegül Çok Beğendim Bunu Yazanın Ellerine Sağlık Yazana M.NİHAT MALKOÇ sana çok teşekkür ederiz. 2015-03-11

şiiri beğenen kişi çoooook güzel harika mükemmel sayesinde ödevimi yazdım öğretmenimin beğeneceğinden eminim M. Nihat Malkoç un eline sağlık tşk 2014-03-31

zeynepbuçukoğlu Harika bir şiir bayıldım 2014-03-28

emirhan güneri Çanakkale şiiri çok güzelmiş şimdi ben bunu yazacam 2014-03-24

ayşe çook güzel şiiriniz ellerinize sağlık ödevime yardımcı oldunuz teşekkürler. 2013-03-20

şiiri seven kişi muhteşem çok güzel olmuş bunu yazanı tebrik ediyorum biz gençler olarak ne bilim aa justen bibear doğum günüymüy bilmem rihannanın doğum günüymüş filan onlar kimki ya siz gidin yabancı sanatçılara tapın . burada Atatürk ve şehitlerimz savaşarak canlarını hiçe sayrak şavaşmış niye ilerideki nesil rahat , özgür olsun diyee bizimde göremiz bu toprakları korumak bu gün 18 MART lütfen yatmadan önce bi şehitlerimiz adına FATİHA OKURMUSUNUNZ.LÜTFEN. Ben bu şiire bayıldımm... 2013-03-18

fatma ellerinize sağlık çok ğüzel 2013-03-17

belirsiz Şiiriniz mükkemmel tebrikler ilk yorum benden olsun :) 2013-03-16

Yazılan son 15 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 15 yorum yazılmış.

Benzer Çanakkale Zaferi Şiirleri

18 Mart Çanakkale Savaşı 7

Savaşım zafer dolu,
Zaferim, şehit dolu,
Milletimse onurlu,
Bu yolum vatan yolu…

Geç diyemeyecektim,
Şanlı milletim ile
Destanlar yazacaktım,
Yürekli halkım ile

Çanakkale’m geçilmez,
Üzerime gelsinler,
Askerlerim yenilmez,
Bunu son kez bilsinler…

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

18 Mart Çanakkale Savaşı’yla

Milletim yürekliymiş,
Zorlukları aşarak,
Yüksek iradesiyle,
Vatanı yaşatarak…

Biz, onur duymalıyız,
Kahraman neslimizle,
Çanakkale içinden,
Düşman geçirmemekle…

Daima yükselirsek,
Birlik düşüncesinde,
İnmesin bayrağımız,
Yurdumun üzerinde…

Eksilmesin kuvvetim,
Zaferleri kazanıp,
Cesurluğumuz ile
İleriye ulaşıp…

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Haklarınızı Hellal Edin

HAKLARINIZI HELAL EDİN

Ey bu vatan için toprağa düşenler,
Ey namusu, şerefi için can verenler,
Mehmetler, Yusuflar, Aliler ...
Haklarınızı helal edin, helal edin hey!

Ey düşmanın önüne çelikten,
İman dolu göğüsleriyle perde gerenler!
Düşürmemek için düşmanın gölgesini
Mukaddes topraklara,
Ey bu topraklara kanlarını dökenler,
Haklarınızı helal edin, helal edin hey!

Boğaza girerken çelikten yığınlar,
Amansızca üzerine yağarken mermiler toplar,
Toprağın altından sivrilip kalkan,
Mevsuflar, Tevfikler, İbrahimler hey,
Haklarınızı helal edin, helal edin hey!


Yarılıp yeryüzü açılınca çukurlar,
Gökyüzüne fırlayan kollar, başlar, bacaklar...
Mahşeri dünyada yaşayan ölümsüz evlatlar,
Muratlar, Oğuzlar, Hasanlar hey.
Haklarınızı helal edin, helal edin hey!

Sanır mıydı ki düşman siz böyle savaşacaktınız,
Güya boğazdan belirince onlar, kaçacaktınız.
Binlerce yıllık tarih bilir, biz şanlı aslanlarız,
Yüzümüzün akları,
Haklarınızı helal edin, helal edin hey!

Sayenizde bu vatan şu an bizimdir,
Göklerde dalgalanan al bayrak şerefimizdir.
İndirmemek uğruna bir an bile olsa bu bayrağı,
Ölüme gülümseyerek koşanlar,
Hüseyinler, Mustafalar, İsmailler.
Haklarınızı helal edin, helal edin hey!
Metin KORKMAZ

METİN KORKMAZ

On Sekiz Mart Çanakkale Destanı

Firuze iki derya kuşanır Gelibolu,

Yarımada kıbleden yaslanıyor şimale.

Toprağı Rumeli'dir, havası Anadolu,

Yadigâr bu vatana rengi kanayan lâle!

Cennet'i anımsatan büyülü yarımada

Sükûtuma da sebep, tüten efkârıma da...

Seddülbahir'le başlar nihayeti Bolayır,

Safir kesilmiş suya zümrüt yansıyan bayır.

Kudret kalemi ancak çizerek dört kesmini

Yeryüzüne düşürür derya fonlu resmini.

Çevir yüzünü gitsin, kibri ahkâm kesenden;

Bu El-Kaviyy mührünü sökemez beşer senden.

Efsunkâr Şimal Tacı yedi yıldızlı hale

Yalnız senin başına yakışır Çanakkale.



İlahî bir lütuftur Çanakkale Boğazı,

Mavi senin tülünde ne efsunkâr mavidir.

Sanki ipek gergefte sülüs ve celî yazı

Akışı şiir gibi... Kalemi semavîdir!

Ege'yle Marmara'nın gökyâkutlu visali

Hayallere sığmaz ki; düşte düşün misali!

Amber buğulu Asya koparken Avrupa'dan,

Suyuna miski katıp dökmüş altın kupadan.

Mağribi güneşlerde tüllenen Marmara'yı

Süzerken yanan gözler nasıl seçsin karayı!

İbrişim sırmalanıp atlas kuşanan beden

Göze nasıl görünür acaba gök kubbeden?

İki derya coşkusu sığmaz hiçbir risale

Cebelitarık seni kıskanır Çanakkale!...



Beş bin yıllık tarihî antik kent Çanakkale

Savaş ve afetlerle yıkılsa da doğrulmuş.

Asırlarca ışığı sönmeyen bu meşale

İlim irfan yuvası kültür ile yoğrulmuş.

Karasi Beyliği'nden sancaksın Osmanlı'ya,

Senin yazdığın tarih bu kadar mı şanlı ya!...

Kilitbahir karşında şeklen yoncaya benzer,

Suya aksi düşmesin gülden goncaya benzer.

Var mı Kumkale gibi düşlerin en ırağı?

Ege'den meltem alan Asya'nın son toprağı.

Tarihî mirasından gönüllere kayan sır

Eceabat ufkunda denize başka yansır!

Yazılsa kâğıt yetmez; şiir akar makale,

Kalemleri tüketen şehrengiz Çanakkale.



Sömürgeci ve zalim itilaf devletleri,

Dört kıtanın ifriti yamyamıyla beraber;

İstanbul hayaline kesmişler biletleri,

Mücadeleden yılmaz aslanlardan bîhaber!

And içmişler birlikte Fransız İngiliz'i

Nâmert elle, Cennet'ten koparmaya filizi!

Avustralya, Senegal, Cezayir ve Kanada

Gözlerini karartmış güç yetilmez inada.

İngiliz'i anladık... istiladır emeli,

Peki ya şu Zenci'ye, Hindu'ya ne demeli?

Sökülmek isteniyor ki evlad-ı fatihan;

Avuç içi karaya yüklenmiş bütün cihan!

Melekler diyarında bu iş gelmez ihmale,

Şeytan'a geçit vermez şahlanır Çanakkale!



Yıl, bin dokuz yüz on beş: On sekiz mart zaferi!

Çanakkale Boğazı Sırat Köprüsü'nden dar,

Aslan kesildi o gün her Osmanlı neferi,

Kumkale tarafından Seddülbahir'e kadar!

Kilitbahir neresi. Yeni Zelanda nere?...

Düşman boğaz sanıyor... Çelik kollu cendere!

Zırhlı gemiler gelmiş dünyanın bir ucundan.

Kartal pençeyle kaptı deryanın avucundan!

Hangi tarih yâd etmez O vefakâr Nusrat'ı

Döşediği mayınlar aratmadı Sırat'ı!

Yarım Dünya geçiyor, Seyit Onbaşı davran

Kaldır top mermisini tarihe yazsın Havran!

Cennetin bu köşesi nasıl uğrar işgale?

Sükût ikrar dilidir, haykırsın Çanakkale!



Takdir-i İlahidir meleklerin yardımı,

Komutanı Cebrail, bütün ordusu melek...

Gemiler zırhlı diye İstanbul'a vardı mı?

Burası Çanakkale, tufan koparan felek!

Vurulan Kara Belâ yan yattı tabak gibi

Üç dakika içinde mekanı deniz dibi...

Yarım Dünya diyorsan kaderi ondan farksız,

Zırhından yara almış; dümeni kırık, çarksız.

Dokuz savaş gemisi su içinde kavruldu,

Mayın ve obüslerle kaderine savruldu.

İfritlere acımaz yol vermiyor Cebrail,

Yerden fışkıran derya göklere oldu nail.

Düşmanları boğazda kahreden bu şelale,

Nuh Nebi'den sonraki tufandır Çanakkale!



Seddülbahir benzeri sarsıldı Anzak Koyu

Sanki Kıyamet sesi, Sûr üflüyor İsrafil!

Conkbayırı ve Kirte yazılmaz ömür boyu,

Yer ve gökle beraber denizi sarmış gafil.

Mermi mermiyi vurdu, süngü süngüyü yardı;

Toprak yamyam kaynıyor kesilmez oldu ardı.

Adım atacak yer yok Hindu ve Berberi'den,

Anzak'la Kanada'lı koşturuyor geriden.

İngiliz başı çekmiş Fransız'la yarışta

Toprak kızıla dönmüş gördüğün her karışta!

İnsanlığın utancı bitmez görünen bu şer

Kıyameti kopmadan sanki kurulmuş Mahşer!

Dabbe'tül Arz çağrısı gibi gelir Deccâl'e;

Mehdi ve îman sende, vur gitsin Çanakkale!



Gül kokulu diyardır şehitlerin mekânı

Şehidim, meleklerden müjdelendi hediyen.

Ecrini sunmak ister var mı bunun imkânı

Vatan, şehitlerine minnettar ebediyen!

Gök kuşağı nakşolsa makberin kemerine,

Bahreynî inci mercan işlense mermerine,

Sandukası arusek örtüsü sim işinden,

Zemini yâkut olsa kubbesi fil dişinden:

Şehadeti Tevhid'le tattığı andan beri

Firdevs müjdesi alan ne yapsın ki makberi?

Şehide, Medine'nin münevver bucağından

İki Cihan Güneşi yer vermiş kucağından!

Rahat uyusun diye uğramasın ihmale,

Gül-i Rana kokusu başkadır Çanakkale



Şükranla okunsa da şehitlerin destanı

Kan sızan hecelere kalem nasıl dokunsun?

Fatiha'yla duayla ruhların serbest anı

Sana ithaf edilip kaç bin kere okunsun?

Şehadete ererken duyduğun kutlu sesi

Alnına nurla yazdı meleklerin busesi!

Ey şehit, bilinir ki: Ölümsüzsün, dirisin,

Hakk'ın, Cennet müjdeli kullarından birisin!

Kanınla suladığın yere toprak denir mi?

Mirasın korunmadan hakkın hiç ödenir mi?

Vatanın şükranıyken utancı oldu harbin

Şehit sayısına bak: İki yüz elli üç bin!

İçli dualar ile kayıt düştü icmale

Her sayfası yakıcı bir ağıt Çanakkale!



Tarihe ebediyen vurulan altın mühür,

Sökülmeyen perçindir şüheda tılsımından.

Ey şehit, yerin Firdevs meleklerden tezahür

Tescil edilmiştir ki Cennet'in üst kısmından!

Öyle kutlu zafer ki düşündükçe vecd eden,

Melekler secde eder alnı kalkmaz secdeden!

Rengi kanayan lâlem şühedanla bakîdir,

Yazdığın eşsiz destan... Gerisi afakîdir!

İhtirasın esiri yedi düvelden düşman,

Gelibolu'ya ayak bastığına bin pişman!

Mücevheri bilmeden çakıl sanmıştır zahir;

Bastığı toprak değil, cevahirdir cevahir!

Hilâl gökte tutkuyla gülümserken Zühal'e,

Kıyamet kopana dek varılan son merhale:

Böyle destan bir daha yazılmaz Çanakkale!...



İrfan Yılmaz

Dr. İrfan Yılmaz. TEKİRDAĞ

Çanakkale Zaferi Şiirleri, 18 Mart Gelince Şiiri