Şirpençe kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Karaçıban
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Abuk Sabuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Saçma Sapan, Boş (Söz), Herze, Abuk Subuk
Toplu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şişko, Tıknaz, Yığın
Açıkgöz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurnaz, Uyanık, Cingöz, Jandarma
Kuyumcu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zerger, Mücevherci
Yozlaşmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoz
Refetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yukarı Kaldırmak, Ortadan Kaldırmak, Gidermek
Tımarhane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delihane
Hele kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alelhusus, Özellikle
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Halk Ozanı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Âşık
Kuvertür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örtü
Yıkıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahripkar
Hilkaten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaradılıştan
Anzarot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rakı
Sebat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direnme, Direşim, Dura, Direşme
Çenebaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalçene, Konuşkan, Lafçı, Boşboğaz, Nakkal
Divan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanepe, Meclis, Sedir, Taht
Dik Kafalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsiz, İnatçı, Huysuz
Bezdirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bıktırmak, Usandırmak, Tüketmek
Kıl Kuyruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz, Zayıf, Züğürt
Apaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avuç
Haberdarlık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyarmak
Ambalajcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarıtçı
İliştirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asmak, Takmak
Maşrık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğu
Buyurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emretmek, Almak, Demek, Etmek, Geçmek, Gelmek, Girmek, Gitmek, Söylemek
Özlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aramak, Darıkmak, Hasretini Çekmek, Sağınmak, Susamak
Cehre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İğ, Pamuk
İnanmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kani
Haris kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doymaz, Aç, Açgözlü, Hırslı, İstekli, Soğumsuz
Vukuat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olaylar, Ahvalat, Hadise, Olanlar, Olgular
Geçimsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bedreftar, Huysuz, Şirret, Yola Gitmeyen, Kavgacı
Vedia kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emanet, İnam
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.