İzin kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: İcazet, Mezuniyet, Müsaade, Onay, Ruhsat
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Ulusçu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Milliyetçi
Hakiki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerçek, Gerçeksel, Sahici
Kapitülasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıcalık
Teeddüp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Utanma
İtiraz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Durma, Karşı Çıkma, Karşı Söyleme
Dokunma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temas
Bağboğan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küsküt
Beyincik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dimağçe
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Seans kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oturum, Gösterim
Görevli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Memur
Vahametli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vahim
Donanma Gecesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Donanma
Şöven kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Irk
Bavul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Camedan
Yollamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göndermek, Atmak, Çekmek, Çıkarmak, Sunmak
Hakeza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öyle, Böyle
Menopoz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Âdetten Kesilme, Yaş Dönümü, Âdetgörmezlik
Sabitlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar
Akort kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Uyum
İşportacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hırdavatçı
Teber kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Balta
Keşfetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak, Açımlamak
Başsızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anarşi
Diuca Speculifera kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buzulkuşu
Yermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek, Pislemek, Sövmek, Tiksinmek, Zemmetmek
Devamsızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süreksizlik
Göt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dip, Kıç
Çukur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mezar, Çökük
Yeltemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak, Teşvik Etmek
Muhtaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul, Fakir, Gereksinimli, Eksikli
Peçe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Giz, Nikap, Sır
Mertebe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Derece, Kat, Rütbe, Safha, San, Basamak, Yalım
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.