İthalatçılık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Dış alımcılık
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Eğleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Eğlenmek, Kalmak, Yaşamak, İkamet Etmek, Tevakkuf Etmek
İlinti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, İlişki, Münasebet, Nispet, Mensubiyet, Aidiyet, Taalluk
Pılı Pırtı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eski Eşya, Eşya
Pertavsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyüteç
Başarısızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muvaffakiyetsizlik
Küçüklemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahkir Etmek
Çer Çöp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döküntü, Süprüntü, Zir Zibil
Kısaltım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taksir
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Öz Yönetim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Otojestiyon
Asırlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüzyıllık
Şatu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taraça
Çekinme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmtina
Argaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atkı
Müzakere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Konuşma, Mütalaa, Danışma
Takıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Obsesyon
Efsunlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Okuyup Üflemek, Büyülemek, Büyü Yapmak
Söylem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İfade, Telaffuz, Tez
Manzum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nazım, Muntazam
Turşumak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ekşimek
Buzçözer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Defroster
Takatsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dermansız, Yorgun
Egoist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bencil
Bu Arada kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beraber
İğdiş Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Burmak
Yer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
Ağır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kiloca Fazla, Değerli, Güç, Yüklü, Yavaş, Yoğun, Ağırbaşlı, Alçak, Ciddi, Çetin, Dokunaklı, Gösterişli, Güç, Kırıcı, Korkulu, Oturaklı, Tehlikeli, Vahim, Veznin
Başı Yerde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suçlu
Tutkun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmış, Bağlı, Düşkün, Hasta, Mecbur, Meftun, Yangın
Taşaklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit
Matematik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşlembilim, Cebir
Yapıştırıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapışkan
Sefir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçi, Elçi
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.