İhtiyatsız kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sakınımsız
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Güzel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Hoş, İyi, Kalburüstü, Kıvrak, Körpe, Leziz, Yakışıklı, Etkileyici, Biçimli, Gösterişli
Kristal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sırça, Billur
Öğretmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoca, Muallim, Muallime
Gazap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öfke, Kızgınlık, Hiddet, Hınç, Hışım
Şoven kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağnaz Ulusçu
Denek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denenmiş, Mücerrep
Yapıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olumlu, Oluşturan
İleri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelecek, Müterakki, Sonra
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Tayin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atama, Nakil, Tamlayan, Belirleme, Belirtme, Gösterme, Kararlaştırma
Ödem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yumru
Hatun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayan, Eş, Hanım, Kadın, Zevce
Tezkere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâğıt, Pusula, Betik
İnandırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkna
Sakatat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçalat
Eskimek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak, Yaşlanmak, Yıpranmak
Çağlayık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Kaynarca
Kavrayış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhata, Ufuk, Zihin
Semt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölge, Yöre, Cihet, Taraf, Veçhe, Yaka, Yan, Yön
Aygıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz, Araç, Alet
Eleğimsağma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ebekuşağı, Alkım, Gökkuşağı, Alaimisema
Durumunda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerinde
Kâhinlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kehanet
Taşımak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Dökmek, Duymak, Giymek, Hissetmek, Kaldırmak, Katlanmak, Üstlenmek, Nakletmek
Sıçanyolu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lağım Yolu, Yer Altı Yol
Karmaşık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık, Kompleks, Mürekkep, Mudil
İrsaliye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gönderi
Epidemi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Salgın
Parça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Devam, Kesim, Kıta, Tane, Kısım
Tanen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mazı Tozu
Divanelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delilik
Çıkma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkıntı, Eski, İsabet
Cife kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İğrenç, Leş
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.