Zenginlik kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kudret, Varlık
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Tasnif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sınıflama, Ayırma, Bölümleme, Ayrılama
Alalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gizlemek
Satvet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorlu, Sindirici Güç
Sini kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tepsi
Coşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Galeyan
Şükretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hamdetmek
Aç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul, Fakir, Parasız, Haris, Hevesli, Dilenci, Karnıboş, Kâsıp, Muhtaç, Sefil, Yalanaç, Yurtsuz
Mübarek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kutlu, Kutsal, Verimli, Bereketli, Uğurlu, Hayırlı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Japongülü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kamelya
Nail Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak, Erişmek, Kavuşmak, Ulaşmak
Pasif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tepkisiz, Edilgen, Çekingen, Durgun
Müfrit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşın, Aşırı, İfratçı
Entegrasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bütünleşme, Uyum, Birleşme
Isırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalamak, Dişlemek, Yemek
Tarh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarma, (Vergi) Koyma
Geciktirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklamak
Halisane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Samimi
Yırtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak, Bastırmak, Yok Etmek, Zorlamak, İşten Kurtulmak, Köşeyi Dönmek
Vahşi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yabani, Yabanıl, Yaban, Yamyam, İlkel
Lafakan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Çarpıntı
Doyurucu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kandırıcı, İnandırıcı, Tatminkâr
Nebülöz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulutsu
Parıltı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parlaklık, Nur, Şaşaa, Şimşek
Prolog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öndeyiş
Kuru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Susuz, Nemsiz, Çelimsiz, Çıplak, İskelet, Sıska, Zayıf
Ruj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dudaklık
Ayyaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş, İçkici, Alkolik
Başta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkin, Özellikle
Kapasite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sığa, Yeti, İmkânlılık, Kabiliyet, Yetenek
Sakil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Çirkin, Kaba, Sıkıntılı
Pozometre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Işıkölçer
Boş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abes, Açık, Anlamsız, Bilgisiz, Havai, Münhal, Yararsız, Gereksiz
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.