Zayıflık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sıskalık, Cılızlık, Arıklık, Çelimsizlik, Enezlik, Yetersizlik, Zaaf, Zafiyet
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Yanılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hata Etmek, Kusur Etmek, Aldanmak, Atlamak, Sürçmek, Hataya Düşmek
Kuldur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapulcu, Eşkıya, Harami, Haydut, Şaki
Mürai kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlü, Alabık
Hemşire kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tıp Bacısı, Şvester, Kız kardeş, Bacı, Simil
Bunluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buhran, Bunalım, Sıkıntı
Bozulmamış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlam
Başı Yerde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suçlu
Gizletmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saklamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Fren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durduraç, Eğleç
Irakgörür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dürbün, Teleskop
Kovlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gammazlamak, Kötülemek
Yeğni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hafif
Bürokrasi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Resmiyetçilik, Kırtasiyecilik
İtibarlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçerli, Saygın
İkamet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oturma, Eğleşme
Pazarlık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırışmak
Algın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cılız, Vurgun, Zayıf
Veronika kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tavşan Otu
Çıkış Belgesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkış
Kontrolcü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denetçi
Ahenksiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyumsuz
Yaya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Piyade, Ayakla, Geçici, Yayan
Mefruşat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döşeme, Döşemelik
Ürkekçe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ürkek
İnayet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhsan, Lütuf, İyilik, Yardım, Kayra, Atıfet
Biilaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz
Pata kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berabere Kalma
Tüvana kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Dinç, Kuvvetli
Toplamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derlemek, Dermek, Düzeltmek, Kaldırmak
Molla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoca, İmam
Yanıkara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karakabarcık, Şarbon
Demek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak, Düşünmek, Erişmek, Saymak, Ummak, Yeltenmek, Ses Çıkarmak, Söylemek, Söz Söylemek, Şu Halde, Öyleyse
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.