Yırtıcı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Mahir, Vahşi, Müfteris
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Alakalandırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koordinasyon
Tembih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkaz, Uyarı, Uyarma, Öğüt, Uyandırma, Ismarlama, Anımsatma
Bütünleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkmal, Tamamlama
İman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnanç, İnan
Koruyucu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hami, Kalkan, Muhafız, Vaki
Hamail kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muska
Kırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak, Katlamak, Öldürmek, Azaltmak, Delmek, Haklamak, İncitmek, Kaçmak, Sındırmak, Uzaklaşmak, Yaralamak, Yok Etmek
Şeriklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şirk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Şaşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taaccüp
Mahsuldarlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Randıman, Verim
Dümbelek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dümbek, Dümbül, Sersem
Redaksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, Hazırlama
Bardak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Testi
Ağızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Huni
Cerime kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Faul
Kolayca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kolaylıkla, Kolay
Vesveseli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşkilli, Kuruntulu
İhtilaf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşmazlık, Anlaşmazlık, Ayrılık, Aykırılık
Pompalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Körüklemek
Zahir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görünen, Açık, Belli, Elbette, Görünüş, Şüphesiz, Kuşkusuz, Meğer, Dış Yüz, Yardımcı, Arka, Destekleyen
Heves kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Eğilim, İstek, Keyif, Merak, Şevk
Mebde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Başlangıç, İlke, Kaynak, Kök
Daha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şimdiye Kadar, Henüz
Feragat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vazgeçmek, Elçekme, İmtina
Hükümet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakanlar Kurulu, Kabine
Fonolog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sesbilimci
Delilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cinnet
İnat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayak Direme, Diretme, Direnim
Çiçek Bozuğu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çopur
Muattal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boş
Çenebaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalçene, Konuşkan, Lafçı, Boşboğaz, Nakkal
Asli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Temel, Esas, Ana, Temelli, Köklü, Asıl
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.