Yönlü kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Uygun, Raci, Müteveccih
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Sahip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İye, Ehil, Haiz, Malik, Koruyan, Is, Koruyucu
Nakışlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşlemek
Vuruşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müsademe, Dövüş
Siyahlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kararmak
Genlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Refah
At kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beygir
Çevirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çeviri, Muhasara, Sarma
Söz Temsili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söz Gelişi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Şayi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaygın
Darbelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Vurmak
Sabırsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayançsız, Çıdamsız, İvecen, Aceleci
Öteki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diğer, Diğeri, Öbür, Öbürü, Sair
Nefer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Er, Kişi, Süer, Kimse
Zanaatçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zanaatkâr
Fariza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görev
Zihince kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zihnen
Tertemiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çok Temiz, Arı sili, Pirüpak, Pırıl Pırıl
Seslenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hitap, Nida
Kıyaslamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Mukayese Etmek, Oranlamak, Salıştırmak
Revaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değerlilik, Sürüm, Geçerlik
Çelişki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tenakuz, Tezat, Zıddiyet
Kiralamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, İcareye Vermek
El Alışkanlığı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maharet
Bellek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hafıza, Dağarcık, Akıl, Zihin, Yaddaş, Kafa
Nağıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Masal
Lâkayt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldırışsız, İlgisiz, Aldırmaz, Umursamaz, Kayıtsız
Saksı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Kafa
Varlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mevcudiyet, Zenginlik, Servet, Hayat, Mal, Mülk, Ömür, Para, Sermaye, Üzeri, Vücut, Varsıllık, Variyet, Önemli, Yararlı, Değerli, Popülasyon
Dümbek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dümbelek
Takoz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kama
Cesim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, İri, Kocaman
Kazandırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vermek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.