Vikaye Etmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Esirgemek, Korumak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Hümanizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adamcıllık
Tanrısız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinsiz, İmansız, Putperest
Kalitesizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Niteliksizlik
Roket kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fişek; Füze
İnhitat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek, Gerilemek
Kartalmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlanmak
Başucu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Semtürreis
Kümbet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kubbe; Kabartı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Sömestr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yarıyıl
Evvel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş, İlk, Kabak, Önce, Önceki
Muin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı
Tecemmu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yığınak
Reddetme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İade
Canlandırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diriltmek, Gayretlendirmek
Sağın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Sahih
Triyo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üçlü
Oyunbaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenci, Oyuncu, Palyaço
İtfaiye Aracı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtfaiye
Cümle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tümce, Dizge, Sistem, Bütün, Hep, Herkes, Cemi, Sözcük Dizisi
Modernleşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaşlaşma, Çağcıllaşma
Varsıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zengin, Varlıklı
Yellenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Osurmak
Epeyce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Epey
Sönüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtfa
Haşlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynamak
Mevsimlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süremlik
Yükleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doldurma, İsnat
Şımarık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Erköyün, Yüz Bulmuş, Şımarmış, Şımartılmış
Geçici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Eğreti, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Sari, Yaya, Yolcu
Sınaat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zanaat
Kibar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kostak, İnce, Nazik, Zarif, Değerli, Efendi, Seçkin, Soylu, Zengin, Şık, Köklü
Aslan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kükremek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.