Var kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Mevcut, Olanca
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Gümbedek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birdenbire
Paykamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Bilmek, Düşünmek, Hissetmek, Sezmek, Ukmak
Erzan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ucuz
İnsiyaki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçgüdüsel
Dikey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dik, Şakuli, Vertikal, Amudi
Veladet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğum, Doğma, Doğuş
Tuluat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğaçlama
Terakki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlerleme, Kalkınma, Gelişme, Yükselme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Mürettiplik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dizmenlik
Sanık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zanlı, Günahkâr, Taksirkâr, Maznun
Hücre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göze
Yeter kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâfi, Yetişir, Yeterli, Bes
Soraltı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soruşturma, Anket
Aynı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Benzer, Özdeş, Tıpkı, Özdeşi, Eşiti, Bir, Nüsha
Rezidans kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konut
Otokritik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özeleştiri
İğne Vurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İğne Yapmak
Batmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Batık
Gülmeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mizahi
Kuma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Günü, Ortak
Tığ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biz, Kılıç
Müktesebat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazanımlar
Aleyhtar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşıt
Yavuzlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sertleşmek
Savcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müddeiumumi
Çommak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ezmek, Hezimete Uğratmak, Sindirmek, Yenmek
Nümayende kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delege, Temsilci
İçsel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dahili
Oynak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hareketli, Değişken, Eklem, Mafsal
Gürbüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü, Muhkem, Sağlam
Sanduka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Makbere, Serdabe
Çene Kavafı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.