Terettüp Etmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Gerekmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Eşdeğer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muadil
Çoğunluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çokluk, Ekseriyet
Davetkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağrıcı, Çekici, Çağıran, Davet Eden
Edepsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şirret, Terbiyesiz, Sıkılmaz, Ahlaksız, Densiz
Tekin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Rahat, Sakin; Soylu
Ötümlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sedalı, Sürekli, Yumuşak
Sütliman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sakin, Sakit, Gürültüsüz, Olaysız
Dayanışık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Mesabesinde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerinde
Müfredat Programı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ders Programı
Çağlayık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Kaynarca
Eşitlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müsavat, Muadelet, Müsavilik, Denklik
Lezyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıpranma
Ölümsüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ebedi, Baki, Layemut
Sokulmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girmek, Vurmak, Yaklaşmak, Yanaşmak
Damgalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mühürlemek, Damga Vurmak, Lekelemek, Karalamak, Kötülemek
Hap Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yemek, Yutmak
Mevsimlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süremlik
Atasözü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Darbımesel, Sav
Açı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yön, Görüş, Zaviye, Bucak
Muhafazakâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutucu
Hükümet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakanlar Kurulu, Kabine
Özsaygı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onur, İzzetinefis
Elektronik Beyin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisayar
Muvazene Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak
Mucrim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suçlu
Mühürsüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Damgasız
Bismillah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Besmele
İcazet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diploma, İzin, Müsaade, Onay
Perişan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Dağınık, Harap, Karmakarışık, Pejmürde, Perakende, Zavallı, Bozgun, Ezgin
Layık Bilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tenezzül Etmek
Alımlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekici, Güzel, Cazibeli
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.