Tekabül Etmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Karşılamak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Yetersizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zaaf
Çalgılı Çağanaklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Neşeli
Pertav kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atılma, Sıçrama, Hız
Cesaretsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüreksiz, Çekingen
Çevrim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devir, Devre
Söz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Güfte, Kelam, Kelime, Laf, Lafız, Lakırdı, Lakırtı, Lügat, Nazire, Nutuk, Söylenti, Sözcük
Saklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza Etmek, Örtbas Etmek, Gizlemek, Saklı Tutmak, Alıkoymak, Ayırmak, Bırakmak, Esirgemek, Gizletmek, Kaldırmak, Korumak, Örtmek, Tutmak
Topuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ökçe
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Açılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşalmak, Genişlemek, Bollaşmak, Delinmek, Yırtılmak
İnce İş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nakış
Gayrı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Bundan Böyle, Başka, Diğer, Gayri
Müsmir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
Kanunuesasi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anayasa
Matine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gündüz Seansı
Mensur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düz Yazı
Ölçülü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplı, Ilımlı, Kararlı, Ölçülmüş, Mutedil
Çözüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çare, Hal, Yeçim
Hikâyecik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fıkra
Aldırışsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtsız, Aldırmaz, Lakayt
Soygunculuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yağma
Fevkaladelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstülük
Namertlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçaklık
Hâsılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kısacası, Hülasa, Sözün Kısası, İşin Sonu
Üstüvane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yuvak, Silindir
Misilleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dengiyle Karşılama
Başgöz Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evlendirrnek, Birleştirmek
Fason kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesim
Başkaldırıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asi
Kusurlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksik, Yarım Yamalak
Doğan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızılkuş, Terlan
Semer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Palan, Arkalık, Arkalıç, Yukaç
Dimağ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beyin, Bilinç, Derrake, İdrak, Zihin
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.