Tecennün Etmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çıldırmak, Delirmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Tahsis Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Adamak, Ayırmak, Bağlamak
Talebe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenci, İrdemen
Sayaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saat, Muaddit
Kahvehane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kahve
Derk Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Algılamak, Anlamak, Kavramak
Âcizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beceriksizlik, Güçsüzlük
İçtenlikli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Samimi
Rappadak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Zeybek Havası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zeybek
Kök kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Cins, Dip, Esas, Havuç, Kaynak, Köken, Nesep, Sap, Şişman, Temel, Üs
Tornistan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tersyüz Etme
Karıştırıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozguncu, Mikser, Müfsit
Kelp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köpek
Dalkavuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlü, Yaltakçı, Yardakçı, Şaklaban, Yağcı, Yaltak
Tedirgin Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Dokunmak, Sarmak, Yemek
Pepe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Keke, Peltek
Aşırı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın, Çok Zorlu, Fevkalade, Pek Fazla, Gereğinden Çok, Çılgın, Çok, Hadden Artık, İfrat, Kötü, Lüks, Müfrit, Sivri
Hakkında kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzerine, İlişkin, Baresinde, İçin, Karşı, İlgili Olarak
Yalınca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çırılçıplak
Rafine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arıtılmış, İncelmiş, Duygulu, Hassas, İnce, Nazik, Seçkin, Saflaştırılmış
Titretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarsmak
Makbuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alındı, Fiş, Kabız, Alıt
Yol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklık, Çare, Sistem, Yolculuk, Defa, Erkân, Ezgi, Gaye, Hat, Hız, Kere, Kez, Maksat, Metot, Minval, Muamele, Reçete, Sefer, Sırat, Suret, Şekil, Tarz, Uğur, Usul, Vadi, Yöntem, Araç, Nizam, Tutum, Gidiş, Amaç
Tema kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ana Duygu, İzdem, Düşünce, Görüş, Ana Konu
Maksat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Erek, Garaz, Gaye, Hedef, Kasıt, Meram, Niyet, Tasavvur, Yol, İstek
Bağlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İttifak Etmek
Küçümseme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alay
Raporlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaçık
Savunu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savunma
Saprofit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çürükçül
Batakçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcı, Müflis
Deprem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hareket, Sarsıntı, Zelzele, Zerzele, Yer Sarsıntısı
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.