Tanlamak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Azarlamak, Paylamak, Şaşmak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Asistan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı
Ekti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Cimri, Yüzsüz
Müstesna kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıcalıklı, Ayrık, Şaz, Kural Dışı, Hariç, Sıra Dışı, Ayralı, Ayral, Ayranmış
Embriyo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oğulcuk
Nazikâne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Edeple
Kesmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Azaltmak, Biçmek, Bölmek, Dayandırmak, Doğramak, Durdurmak, Gidermek, Kararlaştırmak, Kırpmak, Kötülemek, Parçalamak, Susmak, Yontmak
Basak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Merdiven
Arkaik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşnı, Eskil
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Jurnal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çuğul, Habercilik, Kötüleme, İhbar Yazısı, Giziletim
Çıfıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenbaz
Dert kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Çile, Elem, Gaile, Hâl, Kambur, Kaygı, Keder, Kor, Sorun, Ur, Üzüntü, Yara, Süreğen Hastalık
Türap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toprak, Toz
Sözlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Namzet, Yavuklu
Esinti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hava
Bigâne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlgisiz, Aldırışsız, Yad, Yabancı
Karalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazmak, Çizmek, Leke Sürmek
Podyum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüksekçe Yer, Seki
Namazlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seccade
Amaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Garaz, Kasıt, Meram, Murat, Tasavvur, Uğur
Üvendire kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gönder, Mıh, Mıhça
Varlıkbirliği kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vahdeti Vücut
Farsça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acemce
Sümkürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fınkırmak
Tevdi Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Vermek
Hazırlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tedarik, Tedbir
Gidiş Yolu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güzergâh
Zammetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katmak
Çekişmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kavga Etmek, Tartışmak, Bozuşmak, Mücadele Etmek, Yarışmak, Değişmek
Zaten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esasen, Doğrusu, Aslında
Klitoris kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bızır, Dılak
Zafer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Utku, Başarı, Yengi
Ayan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Açık
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.