Sırtarmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sırıtmak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Doğramak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Parçalamak, Dilimlemek
Ameliyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygulama, Operasyon, Eylem, Eylemler, İşlem
Cihet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Semt, Taraf, Yan, Yön
Kozmonot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzay Adamı, Astronot
Pafta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yivaçar, Yivleç, Leke
Devlet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mevki, Mutluluk, Talih, Ülke, Erkin Topluluk, Baht, Ongunluk, Büyüklük
Cebbar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorba, Kudret Sahibi
Etki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, El, Hasiyet, Hüküm, Tesir, Yardım
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Mıncıklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örselemek, Sıkmak, Ellemek
Tevil Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
Özdeyiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vecize
Kuskunsuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derbeder, Perişan
Tanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şaşmak, Şaşakalmak
Sanarak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diye
Benek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nokta, Puan, Fekül, Hal
Sağılan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağmal
Günülemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanmak
Yeniyetmelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mürahiklik
Muhafız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koruyucu, Sakınan
Çeyrek Altın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çeyrek
Vasat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortalama, Orta, Muhit, Ortam, Şerait, Ara
İkametgâh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oturulan Yer, Konut
Eksiklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayıp, Eksi, Kusur, Noksan, Şaibe, Zaaf
Abatlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmar
Uygarlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Medeniyet
Kütüklük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fişeklik
Eliminasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eleme
Savsaklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhmal Etmek, Ertelemek, Lengitmek, Sallamak, Uğunmak
Kanaatkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Tok
Sembolizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Simgecilik
Lehçe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diyalekt, Ağgan
İrat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.