Süs kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Şatafat, Bezek, Ziynet
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Uzun Hayvan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yılan
Hercümerç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışıklık, Kargaşa
Cet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ata, Dede, Büyük Baba
Mağrur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Övünçlü, Gururlu, Kurumlu, Konur, Burnu Büyük
Tutkun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmış, Bağlı, Düşkün, Hasta, Mecbur, Meftun, Yangın
Tetik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevik, Nazik, Uyanık, Manivela
İdam Cezası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İdam
İstila kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bürünme, Basma, Kaplama, Salgın, Sarma, Ele Geçirme, Yayılma, Bürüme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Vaktizamanında kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vaktiyle
Deklerasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bildiri
Tecessüm Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek, Canlanmak
Hışıldamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haşırdamak
Hor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Aşağı, Önemsiz
Abartılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mübalağalı, Mübalağakâr
Safi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katıksız, Net, Sadece, Duru, Sadece, Temiz, Yalnız, Som
Kişilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benlik, Şahsiyet, Karakter, İnsaniyet
Ezancı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müezzin
Kötülük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şer
Öncül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuz, Öncü
Abonman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürdürüm
Yerleşim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İskân, Yurtlanma
Muayene kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kontrol, Yoklama, Araştırma
Casus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ajan, Çaşıt
Şef kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lider, Önder, Yöneten, Baş
Kaplamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Basmak, Bastırmak, Bürümek, Dolmak, Kuşatmak, Örtmek, Sarmak, Tutmak, Yürümek, Yüzlemek, İstila Etmek
İtiraz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Durma, Karşı Çıkma, Karşı Söyleme
Fosil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşıl
Kişmiri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekici, Esmer
Evlendirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
Azami kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maksimum, En Çok, Olanca, En Yüksek, En Büyük
Toka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutturmalık; El Sıkışma
Tedvir Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, Yönetmek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.