Sorunlu kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Problemli
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Hiddetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öfkeli, Kızgın
Bigünah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Günahsız
Seleksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seçme
Süsen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Susam
Dümdar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artçı
Mücavir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Komşu
Hayli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birçok, Çok, Epey, Oldukça Çok
Sersem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sangı, Dümbelek, Şaşkın
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
İrs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, Soyaçekim
Ur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dert, Şiş, Tümör, Yenitüreme
Delmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deşmek, İncitmek, Kırmak, Yemek
Şiddet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sertlik, Yeğinlik, Hız, Hüküm, Kuvvet
Hep kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cemi, Cümle, Daima, Hemişe, Hepsi, Kamu, Mecmu, Tamamıyla, Bütün, Tüm Olarak, Her Zaman
Zapturapt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tuturgu, Durtut
Akılsızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık
Ayrıksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstisnasız
Hamasi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kahramanlık
Sine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağır, Göğüs, Gönül, İç, Sadır, Yürek
Anatomi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teşrih, Gövde Bilimi, Gövde Yapısı, Yapı Bilimi, İnsan
Tanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şaşmak, Şaşakalmak
Çözüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çare, Hal, Yeçim
Arılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflık, Sadelik, Saflık
Rabıtalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Düzgün, Tutarlı, İlgili, Alakalı
Buruntu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sızı, Ağrı, Istırap
Yapılış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bünye, Kuruluş, Nitelik, Yapı
Ekseriyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çoğunluk, Çokluk
Ezcümle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kısaca, Başlıca, Belli Başlı Olarak, Esas Olarak; Örnek Olarak
Zapt Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorla Almak, Tutmak; Yazmak
Tez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acele, Çabuk, Süratli, Yarım Yamalak
Manzum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nazım, Muntazam
Tabiplik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağaltmanlık, Hekimlik
Yangılanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İltihaplanmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.