Somurmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Emmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Soy Sop kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döl
Tonga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile, Tuzak, Batur, Kahraman
Ferişte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Melek
Azap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ezinç, Büyük Sıkıntı, Emge, Eza, Cefa, Eziyet, İşkence
Ders kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi Verme İşi, Çimke, Öğüt, İbret, Öğretici İz, İhtar, Muhazara
Doğan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızılkuş, Terlan
Müzebzep kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
Ressam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bedizci
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Başörtülü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşarplı, Örtülü
Var Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Durmak, Yaşamak, Yatmak
Çocukbilim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pedagoji
Ekstre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özet, Özüt, Öz
Zorlayış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cebir
Dublaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seslendirme, Sözlendirme
Büyüme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nema
Mektep kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Okul
Hırslı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlü, Fevri, Kızgın
Deprenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hareket Etmek, Kımıldamak, Kımıldanmak, Sarsılmak
Mübadele kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değişme, Değişim, Değiş Tokuş
Korkak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödlek, Tabansız, Hayvan
Ayıplamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kınamak
Tesviye Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödemek, Vermek
Elgin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Garip, Yabancı, Gurbette Yaşayan, Gurbetçi
Havuç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kök, Yerkökü
Hicivci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yergici
İstihlak Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tüketmek
Veya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Veyahut, Ya, Yahut
Müştereken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortaklaşa
Sedatif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yatıştırıcı
Sakinlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakinleşmek
Belirti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, İşaret, İm, Simge, Sembol, İpucu, Belgi, Araz, Nişane, Emare, Gösterge, Koku, Nişan, Tezahür
Odunsu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İri, Kaba
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.