Satıcılık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Bayilik
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Mabeyin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ara
Çöllük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çorak
Alakalandırılma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koordinasyon
Feyezan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bereket
Yeçmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çözmek
Frekans kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıklık, Tezlik
Heveslenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özenmek
Basket kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Manka, Çember
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Aynı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Benzer, Özdeş, Tıpkı, Özdeşi, Eşiti, Bir, Nüsha
Maişet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçimlik, Dirlik, Geçim
Kesim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Bölge, Bölüm, Endam, Kesit, Kısım, Parça, Pazarlık
Naşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toy
Türkolog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Türk Bilimci
Sarkaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kevgir, Rakkas, Pandül
Muammer Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
Özürlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakat
Gerçek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hakiki, Asıl, Başlıca, Ciddi, Doğru, Doğruluk, Hak, Hakikat, Sadık, Sahici, Tam, Temel, Vaki, Sahiden
Yalvarma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Niyaz
Çırpmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Çarpmak, Dövmek
Full Time kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tüm Gün, Bütün Gün
İktifa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanaatlenme, Kifayetlenme, Yetinme, Kanma
Salacak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teneşir, Tabut
Şiraze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şerit; Düzen, Çığır
Uzantı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzatılmış
Sele kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sepet
Gabilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık
Zımbalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek
Emniyyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güvenlik
Huluskâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, İçten, Şakşakçı
Bulmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elde Etmek, Keşfetmek, İcat Etmek, Seçmek, Sağlamak, Temin Etmek, Cezaya Uğramak, Hatırlamak, Tapmak, Karşılaşmak, Sahip olmak, Tedarik Etmek, Teşhis Etmek, Çıkarmak, Ulaşmak, Uydurmak
Nazik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saygılı, İnce, Kibar, Edepli, Efendi, Kritik, Narin, Tetik, Yepelek
Kanıtlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İspat Etmek, İspatlamak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.