Sahtekârlık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Yolsuzluk
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Terekküp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bileşme
Nağme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Melodi, Terane, Nota
Kontak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlantı, İlgi, Temas, Dokunma, Dengesiz
Dinleti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konser
Yegâne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biricik, Tek, Eşsiz
İnhidam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çökme
Gladyatör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dövüşçü
İcazet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diploma, İzin, Müsaade, Onay
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Etanol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alkol
Varlıkbirliği kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vahdeti Vücut
Lügat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözlük, Kamus, Kelime, Söz, Sözcük, Sözlük
Başkaldırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayaklanmak, İsyan Etmek, Kabarmak, Kıyam Etmek
Tutulmuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müptela
Dolikosefal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzun Kafalı
Yeğleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tercih
Bildirim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tebliğ, İhbarname, Tebligat
Dayanak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Destek, İstinatgâh, Mesnet, Zemin
Vınlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vıyıldamak
Velut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğurgan, Üretken, Barlı, Mahsullü, Verimli
Şeytan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İblis
Okutman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muallim
Evvelden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Evvelce, Önceden
Karnabahar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güllü Kelem
Acılanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acılaşmak
Civar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yöre, Havali, Mahal, Etraf, Ön, Yakın Yer
Görücü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dünürcü, Elçi
Sanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bellemek, Bilmek, Ummak, Zannetmek, Tahmin Etmek
Fettan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fitneli, Karıştırıcı; Gönül Ayartıcı, Cilveli
Büküç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köşe
Danışıklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muvazaa
Debboy kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Depo
Muvazeneli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dengeli, Ölçülü
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.