Pörsük kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Yıpranmış, Porsumuş
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kavas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koruma, Yasakçı
Bisturi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Neşter
Göz Kamaştırıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli, Muhteşem, Parlak
Boşalmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnhihal Etmek, Deşarj Olmak
Tekdir Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Paylamak
Gönenç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Refah, Rahatlık Ve Varlık İçinde Yaşama
Düşey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şakuli
Yontucu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Heykeltıraş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kâgir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taş Bina
Aferist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalavereci, Çıkarcı
Müsabık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yarışmacı, Karşılaşmacı
İçindekiler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fihrist
Kail kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyen
Fıtık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kavlıç, Yarımlık
Yapın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mamulat, Masnuat
Boran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fırtına
Harabe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı, Ören Yeri, Örenlik, Enkaz, Kalıntı
Devam Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek, Seyretmek, Yaşamak
Başkomutan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başkumandan, Serdar, Başbuğ
Teslis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üçleme
Belen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayır, Bel, Tepe
Kükremek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aslan, Bağırmak, Deniz, Şahlanmak, Taşmak
Yenilenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlanmak
Yaslanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstinat
Spekülasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vurgun, Düzen; Kurgu, Saptırma
Söylev kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nutuk, Hitabe
Sözcü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vekil
Delalet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanıtlık, Kılavuzluk, Aracılık , İşaret, İz, Vasıtacılık
Tahliye Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltmak
Cıvıl Cıvıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Kalabalık, Neşeli
Yok Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Batmak, Çıkmak, Dağılmak, Erimek, Kaçmak, Sönmek, Yıkılmak, Yitmek
Vahim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tehlikeli, Ağır, Ciddi, Korkulu
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.