Prensip kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kural, İlke
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Mukavva kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karton, Kapak
Bağış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teberru, Hibe, Yardım, Armağan, İane
Bulutsuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Berrak
Gezinti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koridor, Seyran, Sofa
Bağnazlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taassup, Geri Kafalılık
Haydut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşkıya, Harami, Kuldur, Şaki, Kır Hırsızı, Yol Kesici
İade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geri Verme, Geri Çevirme, Reddetme, Mukabele Etme
Reaya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halk, Uyruk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Ölçüşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Mukayese Etmek, Yarışmak, Müsabaka Etmek
Saçıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döküntü
Sahiplenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmek, Korumak
Tecavüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saldırı, Sarkıntılık, Sataşma, Geçme, Aşma, Çatma
Dükkân kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Satımevi, İş Yeri, Bakkal, Kumarhane, Mağaza, Salon
Amacıyla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçin
Tehdit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözdağı, Korkutma, Zılgıt, Keskenme, Gözdağı Verme, Gözünü Korkutma
Cambaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akrobat, Kurnaz, Hileci, Hilekâr, Usta
İmge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düş, Hayal, İzlenim, Hülya, İmaj
Ceberut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Merhametsiz, Zorba
Ruzi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rızık
İşbaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşgüzar
Açılma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yırtılmak, Ferahlamak, Bollaşmak, Delinmek, Anlamak, Çatlama
Mürgüleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şekerleme
Geçme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçiş, Transfer
Saye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gölge, Yardım
Lahit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mezar, Koytak
Boylam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meridyen, Tul, Uzunluk Dairesi
Tasın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahmin
Galebe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yenme, Çokluk, Yengi, Üstünlük
Barbar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkel, Uygarlaşmamış, Kaba, Kırıcı, Acımasız
Niyaz Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakarmak
Yansıca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ekopraksi
Gerekseme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.