Oylumlu kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Büyük, Geniş
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Arsa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saha, Toprak Sahası, Yer
Nakzetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
Kanıklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanaat
Güzergâh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uğrak, Geçek, Gidiş Yolu, Yol Üstü, Yol Boyu, Geçek
Aydınlatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Işıtmak, Işıklandırmak, Tenvir Etmek, Tavzih Etmek, Bilgilendirmek
Daha Yakşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeğ
Sadır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başkan, Göğüs, Kalp, Sadrazam, Sine, Yürek
Gevşek Ağızlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Pratikte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygulamada
Paradoksal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çelişkili
Tatminkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doyurucu, İkna Edici, Kanaatlendirici, Uygun
Saz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlama, Çalgı, Kamış, Kopuz, Hasırotu, Bağlama, Telli Çalgı
Feza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gök, Uzay
Zulmeden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zalim
Çözülen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Münhal
Yumuşak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hafif, Hoş, Müsamahakâr, Sessiz, Tatlı, Uysal
İktidar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Dirayet, Hükûmet, Kifayet, Kudret, Erk
Özne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fail, Müptedi
Düçar Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uğramak
Büyütme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abartma, Mübalağa, İlave
İç Oğlanı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Celep
Avadanlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demirbaş
Karşıtlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zıddiyet, Mübayenet, Tezat, Zıtlık, Kontrast
Arık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ark, Su Yolu, Temiz, Güçsüz, Enez, Cılız, Sıska, Zayıf, Kuru, Çorak
Kırgavul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sülün
Yamamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yamalamak
Tabya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sencer
Acılama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paylama, Sançma, Zehirleme
Antikite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkçağ
Pinti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cimri, Eli Sıkı, Hasis
Özgül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Türsel, Nevi
Veyahut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Veya, Yahut
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.