Orospu kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Fahişe, Mal
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Fıslamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fısıldamak
Mülk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ülke, Varlık, Taşınmaz Mal, Kuramak
Eksikli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kadın, Muhtaç, Gereksinli
Şevket kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Heybet, Görkem
Vatan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yurt, Sıla, Memleket
Çimerlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Plaj
Aşılamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etkilemek
Direk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazık, Sütun
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Girgin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sokulgan, Girişken, Pişkin
Tutukevi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tevkifhane, Dam, Tomruk, Hapishane, Cezaevi, Mapushane
Olmamış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ham
Tahdidat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlamalar, Kısıntılar
Serdetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meydana Koymak
Alakadar Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlgilenmek
Ortam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Ara, Dünya, Hava, Kucak, Muhit, Vasat, Zemin
Ekspozisyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sergi
Elemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayıklamak, Ayırmak, Çalkalamak
Muamelat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşlemler, İşlem
Esen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıhhatli, Sağlam, Güçlü, İyi, Selamet, Sağlıklı, Salim
Yaraşmayan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygunsuz
Vatandaşlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yurttaşlık, Tabiiyet
Teori kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuram, Nazariye
Temas Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bahsetmek, Değinmek, Değmek, Dokunmak
Radikal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kökten, Köklü, Kesin, Köktenci
Çökme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göçük
Put kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Burkat, Haç, Fetiş, Sanem, Tapıncak
Çıtı Pıtı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ufak Tefek, Minyon, Sevimli
Acınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayıflanmak
Işınlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şualamak
Önyargı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Peşin Hüküm (önyargı >> doğrusu >> ön yargı)
Atışma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Münakaşa, Tartışma, Kavga
Sunum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lokma, Parça, Arz Ve Talep
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.