Olur kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Rıza, Muvafakat, Evet, Olabilir, Tamam, Yakşı
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
İnam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emanet, Vedia
Atalet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tembellik, İşsizlik, İşsiz Kalma, Gevşeklik, Uyuşukluk, Süredurum, İşlemezlik, Dinginlik, Durağanlık, Hareketsizlik
Gayrimütecanis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrışık, Ayrı Cinsten
Stand-By kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yedek, Destek, Bekleme
Söykemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayamak, Yaslamak
Matah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kimse, Mal, Eşya, Şey
Zahmetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emekli, Güç
Bezen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bezek, Süs
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kapatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Feshetmek, Kapamak, Kilitlemek, Mühürlemek
Entegrasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bütünleşme, Uyum, Birleşme
Tazim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ululama
Computer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisayar
Ahbapça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçten
Yasama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanunvericilik, Teşri
Epik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Destansı Eser, Sanat, Hüner
Meccani kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bedava, Parasız
Aksatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarsmak
Isıdam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hamam
Lakırtı Ebesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
Rahatça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rahat
Yağmur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rahmet, Bereket, Bolluk, Çokluk, Siper, Yağış
Karışma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dahil, Müdahale
Yakmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acıtmak, Bestelemek, Dağlamak, Dökmek, Kavurmak, Mahvetmek, Tutuşturmak, Vurmak, Koymak, Sürmek
Karakterize Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nitelemek
Zamir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adıl, İvazlık
Spermatozoit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tohum
Tecemmu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yığınak
Soğurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emmek
Tartışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mübahase Etmek, Münakaşa Etmek
Mitoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söylencebilim
Nefret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinme, İğrenme, Çiğrinme
Kombinezon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gömlek, Düzenleme, Tertip, Kolsuz Entari
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.